Merhaba sevgili okurlarım. Bu haftaki yazımda sizlere, her şeye rağmen Muğla'da bitmek tükenmek bilmeyen orman ve koyların talanından, sorumlularından, ülke ekonomisi ve siyasetine etkilerinden ve çözümünden bahsedeceğim. Malumunuz, Haber 48 Gazetesi olarak son yıllarda bu sorunlara özel bir önem veriyoruz. Bu milletin, bu yörede yaşayan halkın ve gelecek kuşakların temiz havası, milli serveti, doğal zenginliği olan ormanlarımız ve koylarımızdaki sorunları, dönen rant oyunlarını ve kanunsuzlukları çekinmeden yazıyoruz.  
 
Herkes, bu yıl JASAT'ın Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'ne yaptığı operasyonu hatırlıyordur ama bu Muğla'daki ilk operasyon değil. Geçtiğimiz yıllarda benzer sebeplerden ötürü Seydikemer, Fethiye gibi ilçelerimizde de Orman İşletme Müdürlüklerine operasyonlar yapıldı. Peki bunca rezillik kimin denetimi, sorumluluğu ve gözü önünde yapıldı? Cevap; Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ve mevcut bölge müdürü Yasin Yaprak ve kurum içindeki diğer makam sahipleri. 
 
Yapılan onca habere, JASAT operasyonuna rağmen Dalaman'da, özellikle Orman arazileri üzerinde çok pis kokular gelmeye devam ediyor. Orman arazilerinin zilliyetiyle ilgili ciddi çalışmalar yapan kişi ve firmalar var. Koylarda sahte vaziyet planı ile kanuna aykırı yapılar yapılıyor, koylarımız betona bürünmeye ve birilerinin cebini doldurmak pahasına işgal edilmeye devam ediyor. "Sahte Vaziyet Planı", evet, yanlış duymadınız. Kaçak iskele, kaçak bina, sahillerin katledilmesi gibi eylemlere ilgili kişi ve kurumlar sahte belgelere attıkları imzalar ile destek veriyorlar. 
 
Operasyondan sonra dahi Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'nün bölgede duruma hakim olduğunu düşünmüyorum. Daha önce de yazmıştık, Martı Koyu, Kapıkargın bölgelerinde kesilmeyen, kurumuş, hastalıklı binlerce ağaç var. Hadi her şeyi geçtim, bu ağaçların kesilip temizlenmesi, ormanlardaki hastalığın daha çok ağaca yayılmasını önlemek sizin göreviniz! Yakın zamanda Fethiye ve Akyaka'da hastalık kapan ve kuruyan ağaçlar kesildi. Ama Dalaman'daki orman arazilerinde temizlik yapılmamış, kuruyan ağaçlar kesilmemiş ve artık çürümüş, dolayısıyla milli servet çöpe gitmiş. Dalaman'da neden bekleniyor?  Hastalığın tamamen yayılması, daha çok ağacın kuruması mı isteniyor?  
 
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi'ye buradan sesleniyorum. Sayın Kirişçi, doktorasını İngiltere'de yapmış, bu ülkenin yetiştirdiği sayılı insanlardan birisiniz. Eminim, burada dönen işler bir şekilde size tam olarak yansıtılmıyor ama her hata Muğla'da faciaya yol açarken eleştiri okları ve tüm sorumluluk size ve hükümete yükleniyor. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nde yönetim kadrosunun tamamen değiştirilmesi elzem Sayın Bakan. Hem kurumlarımızın saygınlığı, hem vatandaşın size ve hükümete olan güveni hem de milli servetlerimizin korunması açısından... 
 
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey'in de yetersiz kaldığını düşünüyorum. Muğla, Türkiye'nin orman ve koyları açısından en önemli illerinden biri. Son yıllarda yangınlar sonucu ormanlarının büyük bir bölümü malesef küle döndü. Burada, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nden ilçe müdürlükleri/şefliklerine kadar inen toplu bir sorun var. Aynı müdürün görev yaptığı dönemde en önemli ilçelerde operasyonlar, tutuklamalar yapılmış. Bırakın rantı, belgede sahteciliği... En basitinden hastalıklı ya da doğal sebeplerden kuruyan ağaçların temizliği bile yapılmıyor. Ve kimse de kalkıp sesini yükseltmiyor. Bu kadar olayın yaşandığı bir ilde bölge müdür ve yönetimi ile adı geçen ilçe yönetimlerinin hala mucizevi bir şekilde değişmemiş olması en büyük hata. 
 
Marmaris ve Datça'da çıkan orman yangınlarında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu bölgeye gelerek hem yangınlara müdahaleyi yerinde inceledi ve gerekli talimatları verdiler hem de görevliler ve vatandaşlara moral aşıladılar. "Devlet burada" dedirttiler, o hissi yaşattılar. Kendilerine Muğla halkı adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ancak kendilerine seslenmek istiyorum, Sayın Bakanım, Sayın Cumhurbaşkanım, bakın burada en masum, suçlayıcı dilden en uzak, en olumlu bakışla yaklaşsak bile "büyük bir beceriksizlik" var. Çıkan yangınlardan hukuksuzluğa, talan ve işgal, ormanlardaki hastalık salgınlarına kadar tam bir kaos yaşanıyor. Kuruyan ağaçlar yeni yangınlara davetiye çıkarıyor. Tüm bunlardan Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ya da bağlı bulunan şeflikler etkilenmiyor. Bu kişilerin beceriksizliği halk ve bazı basın kuruluşlarının nezdinde size atfediliyor Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım. Kimse Muğla'nın Orman Bölge Müdürü yangın için ne önlem aldı, ne gibi bir çalışma yaptı, hangi ormanı temizletti diye sormuyor, "Hükümet yine yangına önlem almakta ve müdahalede yetersiz kaldı" diye propaganda yapılıyor. 
 
Sepetteki çürük elmayı zamanında almazsanız, tüm sepetteki elmaları çürütür.