Gazeteci Metin Gire, bu hafta kaleme aldığı köşe yazısında Muğla'nın ormanları, koyları ve yanık sahalarında yıllardır dönen rant ve yolsuzluklara karşı Orman Bölge Müdürlüğü'nün sessiz kalmasına dikkat çekti.
Sevgili dostlar, "Ters Köşe" isimli köşe yazılarıma başlarken, kimsenin kaleme al(a)madığı bölge ile ilgili konuları işleyeceğimi söylemiştim. Devletçi kimliğim bugüne kadar hiçbir makama veya kuruma, tehdide, ricaya boyun eğmedi. Devletten 1 liralık çıkarım olmadığı gibi, Devletin veya vatandaşın 1 lirasına gözünü dikenlere kalemim döndüğünce geçit vermeceğim. Bu tür insanlar bulundukları yeri işgal etmeye devam ettikçe tek zararı Ülkemiz görüyor.
Muğla İl Jandarma Komutanlığı ve JASAT ekipleri inanın il kapsamında en başarılı işlere imza atıyor, tabiri caizse yapılan, yapılmak istenen tüm pisliklere karşı "Devlet" burada diyerek dim dik duruyor. Güvenliğimizi sağlamanın yanında Orman ve Koylarımızın talanına karşı da tüm baskı ve sorumluluğu sırtlanarak başarılı operasyonlar ile kanunsuzlukları gün yüzüne çıkartıyor, sorumluları adalete teslim ediyorlar. Bu yazı aracılığıyla kendilerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum, iyi ki varsınız.
Diyeceksiniz ki, "Muğla ve özellikle Fethiye, Dalaman, Ortaca bölgesinde orman ve koylarla iligli her şeyi yazdınız bilmediğimiz ne var?". Şöyle ki 2014 yılından başlayarak orman alanları ve koylarda bugüne kadar birçok yolsuzluk, rant ve kanunsuzluk olayı ortaya çıkartıldı. JASAT ekipleri Seydikemer, Fethiye, Dalaman, Ortaca, Yatağan gibi ilçelerde operasyonlar düzenledi ve Devletin kurumu kullanılarak kimler nasıl zengin edilmiş ortaya çıkarıldı. Peki, il bazında üst kurum olarak Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ilçe müdürlüklerinde şef ve müdür konumundaki insanlar dahi bu olayların içine karışmış ve bu durum 2014 yılından bu yana devam ediyorken Sayın Muğla Orman Bölge Müdürü Yasin Yaprak ne yapıyor?
2014 YILINDA ORTACA'DA MESİRE ALANI DOĞRUDAN VERİLİYOR
2014 Yılında Ortaca Orman İşletme Şefliği'ne bağlı Kargıcak Koyu'ndaki C Tipi Mesire Alanı, Bursalı bir iş insanına "doğrudan" ihalesiz bir şekilde veriliyor. Hatta o dönemde Ortaca DHA Muhabiri de bu olayın iş takipçiliğini yapıyor. Olay bununla sınırlı değil tabiki..
Takvimler 2020 yılını gösterdiğinde, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nün iş makinesi getirelerek Kargıcak Koyu'nun var olan orman yolu "bakım yapoıyoruz" denilerek hunharca genişletiliyor. Bir noktadan sonra yol beğenilmiyor ve 1.5 kilometrelik yeni bir yol açılıyor. Bölgenin 1. Derece Sit Alanı olması ve birçok endemik bitki ile ağacın katledilmesi dışında bir sorun yok tabi. Ayrıca, bu işlemin yapıldığı Kargıcak Koyu'nun hemen yanı başında UNESCO tarafından koruma altına alınan İztuzu Plajı yer alıyor.
ORMAN ŞEFLERİNE VE MÜDÜRÜNE KARGICAK MESİRE ALANINDA ALKOLLÜ TEŞEKKÜR YEMEĞİ
Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı Ortaca Orman İşletme Şefliği'nin "hummalı" yol çalışması sonucu iş bitiminde hızını alamayan mesire alanı işletmecisi teşekkür yemeği düzenliyor. Müdür ve şefler için verilen alkollü yemek, gece geç saatlere kadar devam ediyor. Ancak, kurumun resmi araçları ve şoförleri de sabaha kadar özel şoför gibi bekletiliyor. Anlayacağınz dostlar, mahalle yanarken bizim müdür ve şefler göbeklerini sıvazlıyor...
2015 YILINDA KÖYLÜLERDEN PARA TOPLARAK ORMAN ARAZİLERİNİN PARSEL PARSEL SATILMASI
2015 yılı öncesinden başlayarak devam eden bir diğer olay ise Orman alanlarının parsel parsel satılması. Şöyle ki, orman köylerine gidip "ölçüm yapacağız, size tapu vereceğiz vs." diyerek para toplanıyor. Orman arazileri parsellere ayrıldıktan sonra vatandaşlara satılıyor. Haliyle insanlar da arazimiz oldu diye sevinerek hem buraları işliyor hem de yapılaşma başlıyor. Devlet isterse yıkar ama peki parası toplanan, araziye para veren, evini ahırını binasını inşaa eden vatandaşın mağduriyeti?
Orman arazilerinin zilliyetle parsel parsel satışı, bazı bölgelerde satılan arazilere villalar, otel, restoran vb. işletmelerin "kaçak" olarak yapılması. Kaçak yapılara ve şikayetlere rağmen bir işlem yapılmaması...
2015 YILINDA İPTAL EDİLEN KOY İHALELERİ SONRASI BAŞLAYAN "KOY SORUNLARI"
2015 yılında, Muğla’nın Dalaman ilçesi sınırları içinde bulunan Küçük Sarsala, Göbün, Akbük ve Taşyaka koylarındaki mesire alanlarının ihalelerinin iptal edilmesi sonrasında bölgede bir yandan da "Koy Sorunu" baş gösteriyor. Adrese teslim ihaleler, kamu zararına yol açan ihale bedelleri, koylarda kaçak yapılaşma, kıyı kenar kanunu ihlalleri, betonerme yapılaşma vb. olaylar neredeyse her koyda görülmeye başlıyor.
2019 YILINDA MEYDANA GELEN BÜYÜK DALAMAN (KARACAAĞAÇ) YANGINI
Tarihler 10 Temmuz 2019'u gösterdiğinde, Dalaman'ın Karacaağaç Mahallesinde başlayan orman yangını Göcek'te yerleşim yerlerine kadar ilerlemiş çok büyük bir alan küle dönmüştü. Her orman yangınından sonra olduğu gibi burada da yanık sahanın temizlik, kesim ve yeniden fidanlandırma işlemi yapılması gerekiyordu. O dönem Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü bu işleri "yeterli insan gücü, deneyimi, kabiliyeti, ekipmanı olmamasına rağmen" Karacaağaç Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne veriyor. Yardım etmek isteyen diğer Kooperatifler ise tehditle susturuluyor. Sonuç ne mi oldu? Ağaçlar satıldı, kamu zarara uğratıldı, işçi olarak çalışan vatandaştan amele çavuşuna kadar herkes mağdur oldu, parasını alamadı.
2021 YILINDA DALAMAN'DA GEÇ KALINAN VE KOORDİNE OLUNAMAYAN "SIRADERE YANGINI"
6 Ekim 2021 tarihinde Dalaman'ın Sıradere mevkiinde çıkan orman yangınında, yangına müdahalenin geç yapılması ve zamanında koordine olunamaması sonucu yangın sabah saatlerine kadar devam etmiş ve 140 hektar alan zarar görmüştü. Bu yangında da zarar gören alan az gösterilerek yanık saha işleri üzerinden para kazanılmış, Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'ne JASAT tarafından yapılan operasyonlar ile bu yolsuzluklar ortaya çıkarılmıştı. Yine bu yangında da yanık saha işleri Karacaağaç Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne verilmişti.
YANIK SAHA İŞLERİNİN KOOPERATİFLERE VERİLEREK VURGUN YAPILMASI
Bölgedeki yangınlardan sonra "Yanık Saha"lardaki işlerin yetersizliklerine rağmen kooperatiflere verilmesi sonucu birçok yolsuzluk yapıldığı ortaya çıktı. Yine bu duruma da Orman Bölge Müdürlüğü el atmadı, atmıyor belki de atmak istemiyor. Nedir bu kooperatif sevdası? Kooperatif eliyle ağaç çalmak, yanık saha işi bahanesiyle kaçak ağaç kesmek, yolsuzluk yapmak daha mı kolay oluyor? Bu işlerin içinde kimler var, kimlerin cebine para akıyor ki 2014 yılından bu yana JASAT basana kadar kimse sesini çıkarmıyor?
Fidan yetiştiricileri, orman bölgesinde-mahallesinde yaşayan köylü, yanık sahada çalışan işçi, amele çavuşu, taşıyan... herkes bu işten zararlı. Sadece bir amele çavuşunun 220 bin TL civarında alacağı kalmış ve vatandaş parasını alamıyor. İsteyince tehdit edilmiş, baskılanmış, susturulmaya çalışılmış...
Sadece ilçe müdürlüklerine değil, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne dahi yazılan şikayet dilekçelerinden vatandaşlar bir sonuç alamadığını söylüyor. Ne bilgi alabiliyorlar, ne şikayetleri dikkate alınıyor ne de bir işlem yapılıyor.
Velhasıl kelam, Muğla Orman Bölge Müdürü Sayın Yasin Yaprak döneminde yeterince yıpratıcı olay yaşanmış, kaç yıldır yaşanmaya da devam ediyor. Önlem alınmamıştır diyemem ama görünen o ki alındıysa da bir işe yaramamış ve hatta olaylarda bir azalma da olmamış. O makamı işgal etmekten yorulmadınız mı? Biz yorulduk.