Sevgili okurlarımız, bildiğiniz üzere Muğla'da yaşanan olayları ve konuşulmayanları konuşuyor, haberlerimizle sizleri bilgilendirmeye çalışıyoruz. Artık, her hafta "Ters Açı" köşemde konuşulmayan, konuşulmak istenmeyen, çarpıtılan ya da saklanmaya çalışılan konuları sizler için değerlendireceğim. "Ters Açı" için seçtiğim ilk konu ise malumunuz olan koylar meselesi...
Muğla'nın Fethiye, Göcek ve Dalaman koylarının özel şirket veya şahıslara ihale yoluyla kiralanması ülke gündeminde büyük ses getirdi. Muhalefet partileri, vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşları bölgedeki koyların "satılmasına" tepki göstererek bu uygulamanın hem halk, hem koylar hem de deniz turizmi için olumsuz sonuçlar doğuracağını ve bu "yanlış" karardan dönülmesi gerektiğini belirtti. Fethiye, Göcek ve Dalaman koylarının özel şirket veya şahıslara kiralanmasına tepki gösteren isimler arasında CHP Dalaman İlçe Başkanı Sezer Durmuş ve CHP Muğla Milletvekili Avukat Burak Erbay da vardı. İkili, dün Dalaman Sarsala Koyu'nda yapılan basın açıklamasında da yer aldı.
Peki neden bu iki isim üzerinde duruyorum? Sebebi basit, biz Fethiye, Göcek ve Dalaman koylarının ihaleleri, kanuna aykırı yapılaşması ve "çökme" girişimlerini yıllardır yazıyoruz. Aktif olarak, 2019 itibaren son 3 yıldır elimizden geldiğince tüm belgeleri, tanıkları, ihbarları ve görsel kanıtlarıyla yapılan işlemleri ve girişimleri haberleştirdik. Neredeydiniz? Şuan kamuoyuna seslenen bu isimler kaç kez bize ulaştı? Geçiniz efendiler! Bize ulaşmayı ya da bilgi almayı koyun bir kenara hanginiz yapılan haberleri (ki sağır sultan duydu, okudu) görüp, "yahu falanca koyda bir şeyler olmuş, haber yapmışlar araştıralım bakalım neymiş" dedi?
Koylarda dönen oyunlara 3 yıldır var gücümüzle dur demeye çalıştık, yetkilileri, siyasileri göreve çağırdık ama siz kendi işlerinize odaklanıp oturduğunuz koltuklarınızda 3 maymunu oynadınız. Yumurta kapıya dayandığında harekete geçerseniz ya geç kalırsınız ya da yumurta kırılır.
Dalaman Boynuzbükü Koyu üzerinde dönen ayak oyunlarına ve kanunsuzluklara karşı medya direnişi gösterdik. Yaptığımız haberler, sunduğumuz belgeler Boynuzbükü'nün geleceğini değiştirdi. Ve şuan, Dalaman Belediyesi Boynuzbükü Koyu'nu Orman'a iade etti. Biz haberlerini yapmasaydık, Boynuzbükü Koyu "bura dedemden kaldı" tavrıyla sömürülmeye devam edecekti. Neredeydiniz? Boynuzbükü Koyu'nun haberleri de mahkeme süreci de 2 yıldan uzun sürdü. Hanginiz çıktınız da iki kelime laf ettiniz? CHP Dalaman İlçe Başkanı Sezer Durmuş, Dalaman Belediyesi'nde çalışan kardeşi işten çıkarılır diye mi sustu? Bu kadar önem veriyordunuz neden sustunuz, bir şey demediniz, basın açıklaması yapmadınız? Süreci geçiniz efendim ben sonuca da razıyım. Günün sonunda Boynuzbükü Koyu tekrar Orman'a iade edildiğinde çıkıp açıklama yapsaydınız ya, madem bu kadar koylara önem veriyordunuz?
La Fontaine'den Masallar...
Herkesin akçeli işleri var, ne zaman çıkarlarına zarar geldiğini düşünüyor veya ortak çıkarlar çakışıyorsa, birileri veya bir şeyler suçlanmaya başlanıyor...
CHP Dalaman İlçe Başkanı Sezer Durmuş'a özel bir parantez açmakta fayda görüyorum. Kendisi halen aktif olarak 3 görevde bulunuyor. CHP Dalaman İlçe Başkanlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak Dalaman'da ilaçlama personeli ve S.S. Dalaman Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığı. Sezer Durmuş ışınlanarak mı yetişiyor bu üç göreve? Daha önce işe gitmediği halde maaş aldığı, ilaçlama görevi için tahsis edilen aracı kişisel işleri için kullandığı da iddia edilmiş, konuyla alakalı yaptığımız habere herhangi bir yalanlama gelmemişti...
Düşünün! Yaşadığınız ilçenin koyları talan ediliyor ve siz muhalefet partisinin ilçe başkanısınız. Bunu size biri söylüyor ve medya haberlerini yapıyor ama susuyorsunuz. Partinizin yönettiği Büyükşehirde görevlisiniz ancak düzenli olarak işe de gitmiyorsunuz. Bir yandan da kooperatif yönetiyorsunuz. Bölgedeki koylar birer ikişer değil de toplu olarak özelleştirmeye açıldığı zaman da kalkıp "aaa olur mu canım yanlış" diyorsunuz.
Pardon, hangi yüzle?
CHP Muğla Milletvekili Avukat Burak Erbay'a da iki kelam etme ihtiyacı duyuyorum. Sayın Erbay iyi insandır, çalışkandır, vatandaşına olan görevini yerine getirmeye çalışır burada sorun yok. Ancak! Keşke kendisini ulusal gündeme sıkça sokan bazıları yakın bazıları Muğla'dan uzak illerdeki sorunlara ayırdığı sürenin onda birini de şu koylara ayırsaydı. Keşke, geleceğim, görüşelim dediğinde bu sözleri lafta kalmasa, yapılan haberlerle ilgilenip onları da meclise taşısaydı.
Günün sonunda, bu zamana kadar "-muş" gibi yapanlar bir iki gün konuyor"-muş" gibi yapacak, sessizce evlerine dağılacaklar. Çok ses veya yerinde ve zamanında ses çıkarırlarsa işleri bozulur. Yumurta kapıya dayanmadan eyleme geçerlerse bu kez de olay gereken ilgiliyi almadığı için orada olmaları, konuşmaları kendilerine yeterli "ilgi"yi çekmez.
Koyların talan edilmesinden, birilerinin çökmesinden rahatsızım. Doğallığı bozulmayacaksa, betona boğulmayacaksa, gerçekten bakanlığın açıkladığı gibi koruma amaçlı kanuna, nizama uygun hareket edilecekse özelleştirilsin. En basitinden, birilerinin sahiplenmesine karşı korunur, gelen giden sintinesini, çöpünü boşaltıp çıkmaz.