Şurada dokuz  gün kaldı.
Seçime gidiyoruz.
Yahu etmeyin, eylemeyin, konuşmalarınıza dikkat edin.
İktidar uğruna cıvıklığı, saçmalığı, çirkin politikayı, yalanı, iftirayı, hakareti, ağzına alınmayacak sözü bırakın, adam gibi politika yapın.
Daha çok saçma sapan söylemler var bu kadarıyla yetineyim.
Biraz da kucaklaşmaktan, hep birlikte olmaktan, köylüyü, işçiyi, memuru, emekliyi, boşta gezen üniversite mezunlarını, atanamayan öğretmenleri gündeme taşıyın.
Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk öldü, ülke yıkılmadı
27 Mayısta başbakan ve iki bakan, yanlış da olsa idam edildi, ülke yıkılmadı.
Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alpaslan Türkeş öldü, ülke yıkılmadı.
Adam gibi demokratik bir biçimde, herhangi bir katakulli olmadan seçim yapılsa ülke yıkılır mı?
Hayır hiç bir şey olmaz.
Çünkü bu cennet ülke 1919 yılından sonra küllerinden silkinip kalkmış ve bu güne ulaşmış bir ülke.
Korkmayın çekinmeyin gidin yurttaşlık görevinizi yaparak ve vicdanınızı yüreğinizi dinleyerek oyunuzu kullanın.
Çünkü 14 Mayıs, zurnanın zırt dediği tarihtir.
Seçim de gelir geçer.
Sonuçta herkes birbirinin, yüzüne bakmayacak mı?..
O yüzden diyorum ki?
Sağınıza solunuza bakın.
Bu güne kadar yapılanlara, yapılmayanlara, yapanlara bakın.
Kimsenin etkisi altında kalmadan.
Hür iradenizle sandığa gidin ve oyunuzu kullanın.