Deprem Sonrası Yeni Hayatlar
Arama kurtarma faalyetlerinin enkaz kaldırma çalışmalarına dönüşmeye başladığı bugünlerde bir yandan yaralar sarılmaya çalışılırken diğer yandan da afet bölgesinden ayrılan vatandaşlarımızın büyük bir kısmı artık yaşamlarına başka coğrafyalarda yön verecekler. Tabi bu anlamda devletin “şefkatli” elinin yanı sıra “vatandaş” dayanışmasını görmek insanı mutlu ediyor. Bu bağlamda Muğla, afet bölgesindeki illerden Hatay ve Osmaniye ile eşleştirilerek ilçeleriyle birlikte kent yeni misafirlerine kapılarını açtı. Sadece Muğla merkez değil, Fethiye, Marmaris, Bodrum, Ortaca ve Köyceğiz ilçeleri pek çok depremzedeye yardıma hazır görünüyor.
Sivil Dayanışma Örneği
Öncelikle Fethiye’de başlayan daha sonra Köyceğiz ile devam eden sivil dayanışmaya Ortaca ilçesinin de yakın gelecekte katılması beklenirken Köyceğiz’de üç ayrı eğitim sendikasının MAYA (Muğla Afet Yardımlaşma Ağı) adıyla depremzede vatandaşlara iyilikte yarışması görülmeye değer. Organizasyonun mimarlarından Hasan Cemal Beldek ve Semra Taşkıran’ın ekip arkadaşlarıyla birlikte eylem alanlarındaki rekabeti iyliğe de taşımaları iyiliğin ne kadar bulaşıcı olduğunu gösteriyor.
Muğla’nın SEGE Sıralamasına İlişkin Kısa Bir Analiz
Sosyal ve ekonomik gelişmişliği gösteren SEGe sıralamasında Muğla’dan bahsedeceğimizi dün bu sütunlarda belirtmiştik. İllere göre SEGE sıralamasında İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra gelen Kocaeli, Antalya, Bursa ve Eskişehir’in hemen ardından Muğla 8’nci sırada yer almakta ve bu oldukça önemli bir başarının göstergesidir. Blindiği gibi Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE), politika,strateji ve kamu uygulamalarına girdi sağlamak amacıyla il ve ilçelerle ilgili yapılan nesnel ölçüm ve karşılaştırmaları anlatır. Hal böyle olunca Muğla’nın geneli itibariyle sıralamaya bakıldığında tablo gerçekten olağanüstü. Peki bir alt kategoriye yani ilçelere bakıdığında karşımıza çıkan nedir? Hemen anlatalım... Bodrum ve Marmaris, hadi bu iki ilçemizin yanına Menteşe ve Fethiye’yi de ekleyelim. Bu dört ilçeyi çıkartırsanız emin olun Muğla’nın 8’ncilikteki yeri bir anda 40’ıncılığa kadar düşer. İlk 100 ilçe sıralamasına baktığımızda Bodrum, 25’inci sıradaki yeriyle göz kamaştırıyor. Marmaris de 65’inci sırada. 72’nci sıradaki Menteşe’den hemen sonra gelen Fethiye’nin de SEGE ilçeleri sıralamasındaki yeri 78’ncilik. Menteşe dışındaki üç ilçemizin ortak özelliği turizmden besleniyor olmaları. Datça’yı da turizm gelirleri 140’ncı sıraya yerleştirmiş. Sıralama Ortaca, Milas, Dalaman, Ula, Köyceğiz, Yatağan, Kavaklıdere ve Seydikemer ilçeleriyle son buluyor. Bu tablo da gösteriyor ki denizin nimetlerinden faydalanan ilçeler halinden memnun. Peki ya diğerleri? Gelişmiş bir sanayi yok, üretim de aynı şekilde. Üretim olmayınca katma değerli ürün ve inovasyon da hak getire. Geriye ne kalıyor? Ya hizmet sektörü veya betonlaşmadan elde edilen gelir. Bu durumda yereldeki yöneticilere büyük görevler düşüyor. Tabi ki yukarıdaki sıralamadan memnunlarda sorun yok...
Çarpık Yapılaşma
Söz betonlaşma ve çarpık yapılaşmadan açılmışken sanırım çok uzunca bir süre hiç bir siyasi “imar affı” veya “imar barışı” müjdelemez! diyecek oldum ki Muğla AK Parti İl Başkanı Kadem Mete’nin açıklaması gözüme ilişti. Başkan Mete, “köylüler kendi arazilerine ev yapsın diye biz o dönem köy köy gezip mağduriyeti tespit ettik. İnsanlar kırsalda kendi evlerinde sığınmacı oldular. Ben buradan çıkarak imar barışı önerdim. En yakın bir köye gidin, imar barışının ne olduğunu nası işe yaradığını göreceksiniz” demiş. Bu açıklama kendi içinde doğruları barındırsa bile zamanlama olarak uygun değil sanırım.