Son günlerde değişim de değişim konuları tartışılıyor.
Bazı televizyon kargaları ve içten gelen bazı sesler, CHP Genel Başkanı’nın değişmesini pompalıyorlar.
Başta da kendi partilileri.
Sanki yenilginin tek suçlusu o.
Değişse ne olur, değişmese ne olur diye düşünen yok.
Herkes siyasal çıkar peşinde.
Ben size değişim konusunda düşüncelerimi anlatayım;
İlkin, parlamenter sistemdeki bazı aksaklıkların değişmesi gerek.
Sonra Seçim Yasası ve Siyasal Partiler Yasası’nın kökten değişmesi gerek.
Daha sonra, milletvekilliği süresinin kaç dönem olmasının tartışılması gerek.
Daha sonra, milletvekili sayısının ve milletvekili maaşının gözden geçirilmesi gerek.
Daha daha sonra, asgari ücretin ve memur maaşlarının yeniden yapılandırılması gerek.
Daha sonra sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, odaların, vakıfların amaçlarına uygun çalışmaları için, ayağını yere basan, tutarlı yasalar çıkarılması gerek.
Daha sonra kamu ve özel bankaların politikalarının rasyonel biçimde ele alınması gerek.
Ve bunları yapabilmek için, Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmamak gerek.
Parti başkanlarını değişmesi çözüm değil.
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kemal Kılıçtaroğlu’nun değişmesi hiç çözüm değil.
Kokuşmuş sistemin ve her dönem sınıfta kalan çarpık anlayışın değişmesi gerek.
Bakanları değiştirmenin, kurumların başındakileri değiştirmenin, hiçbir etkinliği olmadığının anlaşılması gerek.
En önemlisi, toplum yapımıza, sosyolojik durumumuza, demografik yapımıza önem vermek gerek.
Kimler yapacak bu değişiklikleri?
Yüce mecliste toplanan seçilmişler yapacak.
Yaparlar mı?
Ya da yapabilirler mi?
Kendi ayağına kurşun sıkabilecek kaç seçilmiş var?
Ve halk iradesi olarak seçilip meclise girenler, bu konulara parmak kaldırabilirler mı?
Bana sorarsanız kaldıramazlar.
O zaman sabır ve teslimiyetle beklemek ve sıraladığım bu konuların gerçekleşmesi gerek.
Gerçekleşir mi?
Uzun vadede olsa da benim hala umudum var. Çünkü bunların gerçekleşmesini umut ederek yaşamaya çalışıyoruz.
Hazinenin dolması, ekonominin düzelmesi için sık sık zam yapmanın çözüm olmadığı hala anlaşılamadı ancak toplum zamlara alışmış görünüyor.
Ve son olarak değişmesi gereken bir şey daha var;
Toplumun anlayışı değişmeli.
O da eğitimle olur.
Ve eğitim sisteminin de kökten değişmesi gerek…