Bu hafta adliye koridorlarında çok sık rastladığımız “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” suçunun ve bu suçun özel yargılama biçimi olan “seri muhakeme” usulünün ne olduğu hususunda birtakım bilgilendirmelerde bulunacağız. Keyifli okumalar.
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 179.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre kişinin; alkollü araç kullanması, uyuşturucu etkisi altında araç kullanması, araç kullanma kurallarının dışında hareket etmesi (örneğin aşırı yük taşınması), uykulu araç kullanması, aşırı hız yapması, işaret ve levhalara uymaması gibi nedenler bu suçun oluşumuna sebebiyet verebilecektir. Bu suçun cezası ise, işlenen eylemin hangi fıkraya girdiğine, niteliğine ve ağırlığına göre 3 ay-6 yıl arasında hapis cezasına tabidir. Yine bu suç, niteliği itibariyle adli para cezasına da çevrilebilecektir.
Burada “araç” tanımına nelerin dahil olduğunu da açıklamakta fayda var. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 3.maddesine göre araç: “Karayollarında kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.” şeklindedir. Dolayısıyla bir üst paragrafta belirtmiş olduğumuz kusurlu eylemlerin bir bisiklet vasıtasıyla yapılmasında dahi bahse konu suç oluşacaktır.
Alkollü şekilde araç kullanan kişilere idari para cezası kesilmesi ve ehliyete el konulması işlemlerinde hususi otomobillerde yasal sınır 0.50 promildir. Bu sınır sadece idari para cezası ve ehliyete el konulması tedbiri açısından geçerli olup, bir kişinin Türk Ceza Kanunu kapsamında Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçundan cezalandırılabilmesi için aşılması gereken alkol sınırı hususi otomobillerde 1.00 promildir. Bu bilgiler ışığında, örneğin 0.60 promil alkollü bir şekilde trafiğe çıkan bir kişi hakkında idari para cezası veya ehliyete el konulması gibi idari işlemler gerçekleştirilecekken, TCK kapsamında ayrıca bir işlem gerçekleştirilmeyecektir. Buradan hareketle, bu kişinin alkol testi 1.00 promilin üzerinde olsaydı, bu kez hem idari yaptırım hem de cezai bir yaptırımla karşı karşıya kalacağı sonucu çıkacaktır.
Bahse konu suçla ilgili son olarak şunu da eklemek gerekir ki, suçun gerçekleşmesi için kişilerin kusurlu eylemleri gerçekleştirmesi yeterli olup, herhangi bir trafik kazasının oluşması şart değildir. Yani şahsın, 1.00 promilin üzerinde alkollü bir şekilde araç kullandığının tespit edilmesi suçun oluşması için yeterlidir. Ancak kişilerin hem alkollü araç kullanıp, hem de bir kazaya sebebiyet vermeleri halinde, bu kez uygulanması gereken promil sınırı, hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promil, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promile düşmektedir.
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250.maddesine göre “Seri Muhakeme” dediğimiz usule tabi suçlardandır. Seri muhakeme usulü, savcılık soruşturması sonunda kamu davası açılması yerine, alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak öngörülmüş olup, şüpheli kişinin kabulüne bağlıdır. Eğer şüpheli, hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını kabul etmiyor ise hakkında genel hükümlere göre yargılama yapılır.
Seri muhakeme usulünü kısaca tanımlayacak olursak, şüphelinin işlediği iddia olunan suçu henüz yargılama yapılmadan en başta kabul etmesi ve bunun karşılığında alacağı sonuç cezanın ½ oranında indirilmesidir. Ayrıca bu usulde şüpheli hakkında genel bir yargılama faaliyetinin yürütülmemiş olması nedeniyle aleyhine yargılama giderlerine de hükmedilmez.
Bu haftaki yazımızda hem Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunu hem de bu suçun tabi olduğu Seri Muhakeme usulünü izah etmeye çalıştık. Herkese sağlıklı ve huzurlu günler.