Asgari ücret konusunda bir önerim var.
Her yıl olduğu gibi aralık ayında bir komisyon kurulacak deniliyordu.
Komisyon kuruldu ve görüşmelere bugün başlanıldı.
Adı, asgari ücret belirleme komisyonu.
Bu komisyon her yıl aralık ayında kurulur, toplantı üstüne toplantı yapar ve bu komisyonda bir tane asgari ücretli bulunmaz.
Sonuçta, belirlenen asgari ücret, çalışanları memnun etmez.
Hep böyle olmamış mıdır?
Şimdi bu konudaki önerimi açıklayayım;
Asgari ücret belirleme komisyonu diye bir komisyon külfetine girmeye gerek yoktur.
Asgari ücrete, peynire ve yumurtaya gelen zam oranında zam yapılsın, olsun bitsin.
Bakın, benzine, mazota, doğal gaza, elektriğe yapılan zamları demiyorum, peynire ve yumurtaya yapılan zam kadar diyorum.
Çünkü peynir, yumurta yoksulun öğünüdür.
Yoksulun benzinle, mazotla, doğal gazla işi olmaz.
Bir varsa elektriği vardır, onu da kapatıp televizyon ışığında idare eder.
Başka bir öneri daha;
Eğer ille de bir asgari ücret belirleme komisyonu kurulacaksa, bu komisyonun üyelerinin çoğunluğu, asgari ücretle çalışanlardan oluşturulmalıdır.
Öyle tuzu kuru politikacılardan, tuzu kuru sendikacılardan, tuzu kuru işveren temsilcilerinden, hatta asgari ücret yerine askeri ücret diyenlerden bir komisyon oluşturulursa değişen pek bir şey olmaz.
Havanda su dövülür.
Asgari ücrete yapılacak zam, çalışanın eline geçmeden, çarşı pazara, temel gıda maddelerine gelen zamlar, asgari ücrete gelen zammı tepeler geçer.
Sonuç olarak, çözüm zam yapmak değil, piyasayı denetlemek, enflasyonu düşürmek, Türk Lirası’nın değer kaybını önlemek ve halkın rahat soluk almasını sağlamaktır.
Hadi bakalım, iktidarıyla, muhalefetiyle ülkeyi yönettiğini sananlara.
Kolay gele…
Yorumlar