Her meslek grubu, kendi özel gününde hatırladığımız gibi, bugün de, öğretmenlere dizilen methiyelere tanıklık edeceğiz hep beraber!
Sorarsanız, öğretmenlerimiz her şeyin en iyisine layık ama öğretmenlere bir dokun, bin ah işit!..
Ekonomik sıkıntılar, fiziki koşullar, yetersiz araç-gereç sıkıntısı, ücretsiz bilgisayar ve internet erişiminin olmayışı ve bu yıl karşılarına çıkartılan uzman öğretmenlik yasası ve daha bir çok önemli sorunu derinden yaşıyorlar.
Artan hayat pahalılığı öğretmenlerin maaşını eritti!.. Eskiden hatırı sayılır bir maaş alan öğretmen, şimdilerde alt düzeydeki bir yöneticiyle neredeyse aynı maaşı alıyor. Ek ders ücretleri de bir hayli düşmüş!.. Ek ders vermeyen öğretmen zaten geçinemiyor!..Kira, pazar alışverişi, çocukların masrafları vs .
Öğretmenler sadece okul içerisinde eğitim veriyor gibi gözükse de öyle değil aslında… Dersini bitirip evine gittikten sonra da, oluşturulan whatsap gruplarından da onlarca çocukla ve bunların velileriyle iletişimini sürdürmek zorunda kalıyor. Son zamanlarda “internetim yetmiyor” diyen öğretmen sayısıyla fazlaca karşılaştığımı söyleyebilirim. İnternet kotalarının artırılmasında yarar var.
Atanamayan öğretmenler zaten başlı başına bir sorun… Bin bir umutla, her yıl açılacak kadroların artırılmasını bekliyorlar… Ama çoğu ümitsiz ve çaresiz!..
Öğretmenlerin bağlı bulundukları sendika yöneticilerine baktığınızda onlarda bir hayli dertli… Sendikacılara göre, öğretmenleri yük olarak gören bir anlayış hakim… Dolayısıyla bu meslek grubundan gelen talepler, hemen geri çevriliyor. Sendikacılar, sorunun çözümü için köklü düzenlemelerin şart olduğu düşüncesinde…
Evet, 24 Kasım Öğretmenler Günü dedik ve kutladık…
Umarım, sorunlara daha gerçekçi ve somut çözüm önerilerinin gündeme getirildiği bir yıl dönümü olur.…