Seçim öncesi, iktidar partisinin her kademesinden, sanki yıllardır muhalefetteymiş gibi, “yapacağız, edeceğiz, olacak” gibi, pek ayağı yere basmayan vaatler sıralanıyor.
Oysa muhalefet partisi değiller ve 21 yıldan bu yana iktidardalar.

Bu vadettiklerinizi şimdiye kadar neden yapmadınız diye sorarsanız, yanıt hazır,
Muhalefet engelledi derler.
Oysa yüce mecliste parmak sayıları, muhalefetin parmak sayılarından fazla.
Gerçi her seçim öncesi böyle vaatlere hep tanık olmuşluğumuz var.
Ancak bu seçim öncesi verilen vaatler, önceki seçim önceleri verilen vaatlerin üstüne tüy dikti.

Kimileri hangi partiye gireceklerini şaşırmış durumdayken, tüm partiler adaylarını Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdiler.
Ancak 19 Nisan tarihine kadar, adaylarda değişiklikler yapılabilecek.
Kesin aday listesi 19 Nisan sonrası açıklanacak.
Seçime bir ay kala, iktidar partisi de dahil tüm partiler, bir oyun bile peşindeler.
Hele iktidar partisi kiminle, kimlerle beraber yürüyeceğine, bir oy için katlanabiliyor.

Seçime 1 ay kaldı.
Bu süre içinde gerginliğin biraz daha artacağı, sataşmaların, ithamların, hakaretlerin artarak süreceği bu günden belli değil mi?
Siz nasıl görüyorsunuz bilemem ama ben, son bir ayın fotoğrafını böyle görüyorum.
Dilerim kimse zarar görmeden, kimsenin burnu kanamadan seçim gününe ulaşılır.
Muhalifi muvafığı hoşgörülü ve akılcı davranırsa öyle olur.
Tersini düşünmek bile istemiyorum.

Bir soruyla yazımızı bitirelim.
“Yeter söz milletin” sloganı hangi partiye ait ve muhalefet partisi mi bu sloganı kullanmalıdır, iktidar partisi mi?
Ben işin içinden çıkamadım da..