Milas'ın Boğaziçi Mahallesi'nde yaşayan 76 yaşındaki Ahmet Şenol, 25 yıl boyunca gezip gördüğü 81 ilden topladığı 2 binden fazla ürün ile evini adeta müzeye dönüştürdü. Elektrik idaresinden emekli vatandaş Şenol, Türkiye'nin 81 ilini karış karış gezdi. Şenol gezdiği illerde o bölgelerin kültürlerine ait obje, malzeme ve figürler biriktirdi. 25 yıl boyunca yurdun dört bir yanını dolaşan Şenol, çeşitli illerde sergiler de açarak halk kültürünün tanıtımı için uğraş verdi.
EVİ, 81 İLDEN SEMBOLLERLE ÜCRESİZ ETNOGRAFYA MÜZESİ
İki binden fazla 81 ile özgü sembolik ürünü toplayarak, sergilemeye karar veren vatandaş kendisine ait evi etnografya müzesine çevirdi. Böylece yaklaşık 3 aydır da evinde ücretsiz müze hizmeti veren Şenol amacının gençlere kültürel değerleri aktarmak olduğunu belirtti.
AMACI KÜLTÜRÜ GELECEK KUŞAKLARA AKTARMAK
Kendi çabalarıyla oluşturduğu müzeyle Anadolu kültürünü gelecek kuşaklara aktarmayı hedeflediğini dile getiren Şenol, şunları kaydetti:
"Özellikle benim bu alt katta aşağı yukarı 70 metrekareye yakın, tabii raflarla falan 140 metrekare alan elde ettik. Bu alanda 25 yılda toplamış olduğum halk kültürü örneklerinden figürleri ve malzemeleri burada sergilemek istedim. Milas ve Bodrum belediyelerinden yer tahsisi talep ettik ancak programlarında olmadığı için böyle bir destek alamadık. 2 binden fazla topladığımız malzemeyi kendi imkanlarımızla dizayn edip, belli bir konseptle sergiledik. Bu yıl müzemizi açtık. Şu ana kadar Milas İlçe Milli Eğitim Müdürümüz başta olmak üzere çok sayıda sanatçı dostum müzeyi ziyarete geldi. Özellikle okulların açılmasıyla beraber Milli Eğitim Müdürlüğü buraya kafileler halinde okuldaki öğrencileri gönderecek."
TÜRKİYE'Yİ KARIŞ KARIŞ DOLAŞAN VATANDAŞTAN TAMAMEN ÜCRETSİZ MÜZE HİZMETİ
Hem folklorik ürünleri tanımak hem de kültürü gelecek kuşaklara aktarmak için buradaki konsepti gençlere anlatmaya çalışacaklarını aktaran Şenol sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Tamamen ücretsiz, buraya gelip, ürünlerimizi görmeleri bizim için en büyük mutluluk. Ankara evleri ağırlıkta olmak üzere Anadolu evlerinde kullanılan aksesuarlara, tarımda kullanılan araç ve gereçlere yer verdik. Türkiye'de bütün illeri dolaştık. Hakkari'den kıl çadırımızı, Gaziantep'ten mutfak ile ilgili bakır kazanlarımızı, Yozgat'tan süpürgemizi, Bolu'dan kaşıklarımızı, İzmir'den nazar boncuğunu, Ankara'dan değerli el sanatları ustalarımızın yaptıkları ürünleri, Konya'dan semazenlerimizi temin ettim. 2 binden fazla ürünü bir arada tutabilmek için Eskişehir, Selçuk, Bodrum ve Milas'ta sergiler açtım. Sergilere malzeme götürmek zor olduğu için böyle bir çalışma yapmak istedim. Bu benim özel bir hobim. Ayrıca kitaplarım var ve kitaplarımdan halk kültüründen bahsediyorum. Derlemeler yaptık, sözlüğümüzün de İngilizcesini yayınladık."