Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
''Dünya Kadınlar Günü Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 8 Mart'ta kutlanan uluslararası bir gündür.
İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.
Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktasıdır.''

BİZE GELİNCE..

Kadınlarımız için söylenecek o kadar söz var ki, bu ne kitaplara ne de sayfalara dökmekle biter.
Ama böylesine özel bir günde, bir sayfa da olsa kadınlarımızı es geçmek olmazdı.
Anasından doğduğunda, ‘Tüh keşke erkek olsaydı’ denilen, okula gitmek isteyince, ‘Otur kız yerine, ne işin var okulda’ fırçası yiyen, evlenmesine babası tarafından karar verilen, açıldığında dinsizlikle, kapandığında dincilikle suçlanan, sokak ortasında katledilen, her türlü şiddete maruz kalan, söz hakkı verilmeyen, siyasette sırtı sıvazlanıp icraatta yüz çevrilen kadınlarımızdan nasıl bahsetmeyebiliriz ki?
2023 yılının ilk iki ayında yine 42 kadınımız öldürülmüş.
Dayak yiyen, şiddet görenlerin haddi hesabı yok.
Daha bu bildiklerimiz.
Bir de evinde olmadık işkenceye maruz kalıp, korkudan sesini çıkaramayanlar var.
Her gün televizyon kanallarında, gazete sayfalarında kadın ve şiddet haberleri görüyoruz.
İsyan edip tepki gösteriyoruz.
Ama nedense bir türlü engellenemiyor.
Peki neden her geçen gün bu şiddet olayları artıyor?
Aslında çok düşünmeye de gerek yok.
‘Kadınlar dövüldüğü için şükretmeli’ , ‘Kadınlarla asansöre aynı anda binilmez.’ , ‘Hamile kadın sokağa çıkmamalı’ diyenler, küçük kız çocukları ile evlenmenin doğal olduğunu söyleyenlerin önüne geçilmediği sürece şiddet olayları da devam eder.
Çünkü zihniyet bozuldukça bozuluyor.
Çocuklarımız, gençlerimiz saçma sapan düşüncelerle zehirlendikçe zehirleniyor.
Kadınlarımız kızlarımız, ikinci sınıf insan gibi görülmeye başlandı.
Biran önce bu tür düşünenlerin önüne geçilmeli.
Özellikle sosyal medyada, saçma sapan paylaşımlarla kadınları rencide edenler, en ağır şekilde cezalandırılmalı.
Başlıkta da 8 Mart ve kadın demiştim.
Evet, 8 Mart’ı kutlamak istiyorsak, öncelikle kadınları insan gibi görmeliyiz.
Zaten kadınlarımız da kutlama değil, değer görmek istiyor