Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı tarafından 16 Temmuz 2020'de Menteşe'de diri diri yakılarak öldürüldükten sonra varil içine konulup, benzin ile ateşe verilerek yakılmasının ardından üzerine beton dökülerek ormanlık alana bırakılmıştı.
Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı, cinayetle ilgili önce ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı, sonra cezası "haksız tahrik" indirimiyle 23 yıla düşürüldü. 20 Haziran 2022’de Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 13’üncü duruşmada, cinayet sırasında yardım ettiği iddiasıyla hakkında müebbet hapis cezası istenen Cemal Metin Avcı’nın erkek kardeşi Mertcan Avcı hakkında beraat kararı verildi. Öte yandan kan donduran cinayetle ilgili Cemal Metin Avcı’nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, eski eşi Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan ise "delilleri yok etme ve gizleme" suçlarını işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraat etti.

CEZA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSE ÇEVRİLMİŞTİ

Katil zanlısı Cemal Metin Avcı’ya verilen haksız tahrik indirimi ve 23 yıl hapis cezası, kardeşi Mertcan Avcı hakkındaki beraat kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Duruşma İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nde görüldü.
Mahkeme heyeti, sanık Cemal Metin Avcı’ya yönelik yerel mahkemece verilen "haksız tahrik indirimi" kararını kaldırdı. Bu bağlamda 23 yıl hapis cezası ise ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi. Sanık Avcı’ya, "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’ya da "suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme" suçundan 4 yıl hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı.

KAN DONDURAN CİNAYETTE BAŞA DÖNÜLDÜ

Gültekin ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, Yargıtay'ın kararı bozarak canlı olarak Pınar Gültekin’i yakan sanığın tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme suçundan değil, niteliksiz kasten öldürme ya da eziyet çektirerek öldürme suçundan haksız tahrik uygulanarak cezalandırılması gerektiğine karar verdiğini duyurdu. Avukat Epözdemir, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Mağdur aile vekili olarak görev yaptığımız müvekkillerin kızı Pınar Gültekin'in hunharca ve vahşice katledilmesine ilişkin dosya kapsamında, İzmir Bölge Adliyesi Mahkemesi 4. Ceza Dairesi sanık Cemal Metin Avcı hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesine göre tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme suçundan Ağırlaştırılmış Müebbet hapis cezası, sanık Mertcan Avcı bakımından ise Türk Ceza Kanunu’nun 281. maddesi uyarınca suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçundan 4 yıl hapis cezası vermişti. Bu karar taraflarca temyiz edilmiş ve dosya Yargıtay’a gönderilmişti. Bugün henüz tarafımıza tebliğ edilmeyen, bilgimizin olmadığı ve her nasılsa basınla paylaşılan Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararını biz de basından öğrendik. Buna göre Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Başkan vekili ile birlikte iki üyenin karşı oyuna rağmen, üçe iki şekilde oy çokluğuyla kararı bozmuştur. Sanık Cemal Metin Avcı'nın müvekkillerin kızı Pınar Gültekin’i canavarca hisle ve tasarlayarak öldürmediği, kendisine aynı zamanda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği gerekçesiyle karar sanık lehine bozulmuştur. Bize göre Yargıtay'ın oy çokluğuyla aldığı bu karar açıkça hukuk garabeti mahiyetindedir. Aşamalarda üç defa değişen, kendi içinde çelişen, dosyadaki delillerle desteklenmeyen, ezberlenmiş ve kurgulanmış haksız tahrik savunmasına kutsiyet atfedip, haksız tahrik uygulamak suretiyle cezanın indirilmesi gerektiği şeklindeki tespit açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir. Yine dosyada bulunan adli tıp kurumu raporuna göre henüz canlıyken diri diri yakılan, üzerine beton dökülerek nehre atılan Pınar Gültekin'in canavarca hisle öldürülmediği şeklindeki tespit ise inanılmazdır. Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinin gerekçesinde dahi canavarca hisle öldürme haline örnek olarak kişinin canlı yakılması gösterilmişken, adli tıp raporuna göre diri diri yakıldığı tespit edilen maktule Pınar Gültekin'in ölümünün canavarca hisle gerçekleştirilmediğini söylemek son derece manidar ve düşündürücüdür. Bir kimseyi diri diri yakmak canavarca hisle öldürme değilse, hangi durumda bu nitelikli hal uygulanabilecektir? Bunu anlayabilmek mümkün değildir. Geldiğimiz noktada İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda karar verir ve karar bu haliyle kesinleşirse; sanık Cemal Metin Avcı 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecektir. Kendisine netice ceza olarak 12 yıl hapis cezası verilmesi halinde, şartla salıverme ve denetimli serbestlik kurumları tatbik edildikten sonra 7 yıl cezaevinde kalacaktır, kendisine üst sınırdan 18 yıl hapis cezası verildiği takdirde ise, şartla salıverme ve denetimli serbestlik kurumları uygulandıktan sonra 11 yıl cezaevinde kalacaktır. Ceza infaz hukukunun temel ve evrensel prensibi ve amacı ıslah iken, bize göre hunharca ve vahşice cinayet işleyen bu sanığın henüz ıslah olmadan topluma karışması kamu vicdanında ve müvekkil ailenin vicdanında derin yaralar açacaktır. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin oy çokluğu ile vermiş olduğu bu karar, kadına şiddet ve kadın cinayetleri ile yeknesak ve esaslı bir mücadele iradesini akamete uğratabilecek olan bir karardır. Bu karar kızlarını vahşi bir cinayette kaybetmiş olan müvekkil aile üyelerini hayal kırıklığına uğratmış ve ziyadesiyle üzmüştür. Şüphesiz ki bu karar, tarih önünde müvekkil ailenin vicdanında ve kamu vicdanında mahkum olacaktır. Yargıtay'ın bu bozma kararına karşı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin direnme kararı vermesi ve failin hak ettiği emsal mahiyette cezalandırılabilmesi için hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bu kararla ilgili aslında çok şey söylemek istiyoruz ama özneden yola çıkıyoruz ve fakat yükleme doğru tıkanıyoruz. Yani sözün bittiği yerdeyiz."