Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe kırsal mahallesinde 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos'ta kaybolan, aramaların 19'uncu gününde cansız bedeni derede gizlenmiş halde bulunan küçük kızın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması devam ediyor. Duruşmada ilk olarak amca Salim Güran savunma yaptı.
SALİM GÜRAN, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A SESLENDİ, KOLLUK GÜÇLERİNE SORUŞTURMA AÇILMASINI İSTEDİ
Dava kapsamında üzerine atılı suçlamaları reddeden amca Salim Güran, savunması sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve parti başkanlarına seslendi. Kolluk güçlerinin kötü niyetli olduğunu iddia ederek çeşitli suçlamalarda bulunan Narin'in katil zanlısı Salim Güran, "Ben özellikle Cumhurbaşkanımıza, parti başkanlarına sesleniyorum. Kolluk güçlerine soruşturma açsınlar. Bu kadar kötü niyet neden?" dedi.
AMCA SALİM'İN AVUKATI: "BURADA JANDARMANIN ÇOK BÜYÜK KABAHATİ OLDU"
Salim Güran'ın konuşmalarının ardından kürsüye gelen avukatı da jandarmayı hedef alarak şu ifadeleri öne sürdü:
"Burada jandarmanın çok büyük kabahati oldu. 19 gün boyunca çocuk bulunamadı. Bakılması gereken yerlere bakılmadı, yapılması gerekenler yapılmadı ve Nevzat ilk başta tespit edilemedi. Fail tespit edilemeyince de olur olmaz tutanaklar ihdas ettiler. Fail bulunamayınca fail üretmeye kalktılar. Çok net söylüyorum, jandarma mesela ilk Ahmet isimli kişiyi tutuklasaydı, Nevzat ifadesini ona göre kurgulama zamanına da sahipti. Salim'den sonra tam 9 günü vardı.Bir de jandarma komutanının 3. gün verdiği talihsiz müjdeli haberini unutmayalım. O arada Narin 3 gündür derenin altındaydı. Kolluk, cinayeti çözemeyince agresifleşti. Agresifleşince de hatalar yaptı. Hatanın da ötesinde kasıtlı olarak yani ailenin işkence iddiaları, yalan yanlış tutanakları, yok bunun bununla ilişkisi varmış da bunun yengesiyle ilişkisine yönelik bilgi varmış falan.
"BU İŞLER POLİSE VERİLSEYDİ BÖYLE OLMAZDI"
Neticede, jandarma 40 yılın başında eline bir cinayet soruşturması geçince bocaladı, eline yüzüne bulaştırdı ve hırsına yenildi. Bu iş polislere verilseydi böyle olmazdı. Jandarma her ifade ile başka bir hikayenin peşine düştü. Kim ne dediyse, çocuğun en son görülme saati ona göre değişti. Saatler değişti, zamanlar değişti, failler değişti, her bir hikayenin peşinden koştu. İş çözülemez hale geldi."