Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Güngör Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Denizli 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Denizli halkını selamladı, dün vefat eden AK Parti eski milletvekili Ahmet İyimaya'ya Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve parti teşkilatına başsağlığı diledi.
Erdoğan, İyimaya'nın engin hukuk bilgisinin yanı sıra nezaketiyle temayüz etmiş, samimiyeti ve vakur kişiliğiyle milletin kalbinde yer edinmiş, ilim ve kitap aşığı, gerçek anlamda bir gönül insanı olduğunu belirtti.
Denizli'yi "sanayinin, ihracatın, üretimin, turizmin ve tarımın kalbi" olarak tanımlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Tarihi ve tabii güzellikleriyle şiirlere, türkülere, şarkılara ilham veren Denizli'yi şairin şu mısralarıyla yürekten selamlıyorum; 'Yaylasında yürüklerin yaylanır, iner gelir ovasında eğlenir, türküsün, şiirsin, aşksın Denizli, sözün en güzeli sana söylenir. Kayalarda olur şahin yuvası, canlara can verir suyu havası, ölür yine sevdiğinden vazgeçmez, ömür değer Denizli'nin sevdası.' Sevdası ömür süren Denizli'de bizi tekrar buluşturan, bu kardeşlik atmosferinde gönüllerimizi kucaklaştıran Rabb'ime hamdolsun. Coşkuyla, heyecanla, aşkla partisine ve davasına sahip çıkan Denizlili kardeşlerime bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin AK Parti'ye, teşkilata, kente ve ülkeye hayırlar getirmesini dileyerek, "Denizli teşkilatımıza hizmet eden ama artık aramızda bulunmayan dar-ı bekaya irtihal etmiş yol ve dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. Bayrağı devreden kardeşlerime teşekkür ediyor, nöbeti devralan yol arkadaşlarıma da Rabb'imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. İnancım ve duam odur ki bu kongre sonrasında AK Parti, Denizli'de daha da güçlenecek, adalete, kalkınmaya daha çok hizmet edecek, kardeşliğe daha çok katkı sunacaktır. El ele, gönül gönüle vererek, inşallah Denizli'de AK Parti'mizi görkemli günlerine tekrar kavuşturacağız." ifadelerini kullandı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yaşanan yol kazasını aşkla çalışarak telafi edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bu vesileyle ülkeye ve millete hizmet, davamıza emek, katkı ve destek veren, aktif olarak görev almasa dahi hayır duasını bizden eksik etmeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun diyorum." diye konuştu.
İstiklal Harbi'nde ve terörle mücadelede, Türkiye'nin istiklali için "adeta gül bahçesine girercesi"ne kara toprağa düşen şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, her biri milli varlığa ve birliğe, söze ve ezgiye kazınmış mührü olan Denizli kültürünü, Denizli türkülerini ve Denizli'yi dünyaya tanıtan Hayri Dev ile Özay Gönlüm'ü de rahmetle andığını belirtti.
Erdoğan, AK Parti olarak Aşık Veysel'in "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz, gündüz gece" ifadeleriyle bundan 24 sene önce yola revan olduklarını, gayelerinde de Yunus Emre'nin "Dostun evi, gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik" sözlerinden ilham aldıklarını söyledi.
Erdoğan, 14 Ağustos 2001'den beri yılmadan ve yorulmadan bu kutlu yolda sabırla yürüdüklerini, yola çıkarken istikametlerini milletin belirlediğini bildirerek, o günden bugüne milletin çizdiği rotadan asla sapmadıklarını, Türkiye'ye hizmet etme tutkusunun hiçbir zaman eskimediğini ve eksilmediğini vurguladı.
Kendilerine güvenen, inanan ve en zor günlerinde yalnız bırakmayan vefakar millete mahcup olmamak için gece gündüz demeden çalıştıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarını, yatırımlarını ve eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını kaydetti.
Erdoğan, "Lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve karşılaştırın. Göreceksiniz ki; 22 yıl öncesinin Denizli'siyle bugünün Denizli'si arasında dağlar kadar fark var. 22 yıl öncesinin Türkiye'siyle, günümüzün Türkiye'si arasında her alanda devasa farklar var." ifadelerini kullandı.
Ekonomide, ihracatta, üretimde, istihdamda, tarımda ve turizmde 22 yıl öncesine göre muhteşem ve muazzam bir başarı bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Biliyorsunuz, geçen hafta 2024 yılına dair dış ticaret rakamları açıklandı. Geçen seneyi 262 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattık. Bu meblağ göreve geldiğimizde neydi biliyor musunuz? Sadece 36 milyar dolardı. Yani 22 yılda, 8 kata yaklaşan bir artışı ülkemize yaşattık. 262 milyar dolar Cumhuriyet tarihimizin yıllık bazda en yüksek tutarı. Bu tarihi başarıda elbette Denizlimizin de çok önemli payı bulunuyor. 2002'de Denizli'den dünyaya yapılan ihracat neydi? 680 milyon dolardı. 2024 yılında Denizli'den yapılan ihracat 4 milyar 218 milyon dolara çıktı. Bir önceki yıla kıyasla Denizli'nin ihracatı yüzde 4,3 oranında arttı. 2024 yılında Denizli'de üretilen mamuller aralarında İngiltere'nin, Almanya'nın, Amerika'nın da olduğu dünyanın 206 ülkesine ihraç edildi. Şu rakam da çok çarpıcı. Denizli'nin Birleşik Krallık'a ihracatı 2023 yılında 634 milyon dolarken, 2024 yılında yaklaşık 90 milyon dolarlık bir artışla 727 milyon dolar olarak gerçekleşti."
Erdoğan, 2002'de tüm dünyaya yapılan ihracatın çok daha fazlasını, bugün Denizli'nin yalnızca bir ülkeye gerçekleştirdiğini belirtti.
Tekstil ürünlerinin yanı sıra sebzeden meyveye, makine aksamından kimyevi ürünlere geniş bir yelpazede Denizli menşeli ürünlerin dünyaya gönderildiğini anlatan Erdoğan, kendilerinin de gittikleri her ülkede Denizli'de yapılan ürünleri, Denizli'den dünyaya ulaşmış markaları gördüklerini ve bundan da iftihar ettiklerini söyledi.
HESAP BİLMEYENLER İŞİ ANLAMAZ
Erdoğan, Merkez Bankası'nın rezervlerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bankamızın rezervlerini göreve geldiğimizde hangi rakamdan aldık biliyor musunuz? 27,5 milyar dolardan devralmıştık. Aralık ayında bankamızın rezervleri 163,5 milyar dolarla rekor kırdı. Nereden nereye? Hesap bilmeyenler bu işi anlamaz. Sayın Özel, milli gelirimizi nereden aldı, biliyor musun? 236 milyar dolardan. 2023 yılında bu nereye çıktı biliyor musunuz? 1 trilyon 130 milyar dolara çıktı. Nereden nereye? Şimdi 2024 sonunda bu rakamın 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz."
Bu tablodan kıvanç duymak için AK Parti'li olmaya, bu başarıya sevinmek için Cumhur İttifakı'na gönül vermeye, Denizli'nin ve ülkenin bu başarısını takdir etmek için muvafık veya muhalif olmaya gerek olmadığını vurgulayan Erdoğan, Denizli'nin başarısının diğer 80 vilayetin de başarısı olduğunu kaydetti.
HER DEM TAZELENEREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Erdoğan, Denizlili ihracatçıların, üreticilerin ve sanayicilerin başarısının 85 milyonun tamamının gurur kaynağı olduğunu belirterek, milletin her bir ferdinin iktidarda kimin, hangi partinin olduğuna bakmadan ülkesinin gelişmesini ve kalkınmasını isteyeceğini anlattı.
Kendilerinin "Biz her şey Denizli için, her şey Türkiye için" ifadelerini bir slogan, bir seçim sözü olarak söylemediklerini kaydeden Erdoğan, "Tam tersine tüm kalbimizde inandığımız için bunu ifade ediyoruz. Denizli için olan her şey, Türkiye içindir. Türkiye için olan her şey, Denizli içindir. Bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik. İnşallah bu çizgimizi asla bozmayacağız. Bu ülkeye, bu millete hayal kırıklığı yaşatmadık, bundan sonra da asla ve asla yaşatmayacağız. Her dem tazelenerek, her dem kendimizi yenileyerek, güçlenerek, hedef ve ölçek büyüterek yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.
ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Güngör Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Denizli 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, acı ama hakikat olan bir durumu ifade etmek istediğini belirtti.
Türkiye'nin bütün başarılarını müzmin muhalefete rağmen elde ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Yol yaptık, karşı çıktılar, havalimanı yaptık, çamur attılar. Hızlı tren hattı yaptık, takoz koydular. Tünel, köprü, baraj yaptık, mutlaka bir kulp taktılar. Millete ve memlekete hayrı dokunan hiçbir işin ucundan tutmadılar. Bırakın destek olmayı, muhalefet bize köstek olmasaydı, emin olun çok daha büyük başarı hikayelerine imza atardık. Kuyu kazan, çelme takan, Türkiye'yi paçasından tutup aşağı çeken bir muhalefet olmasaydı, ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu. Niçin biliyor musunuz? Çünkü iş yapacağımız vakti, bunların önümüze çıkardığı bariyerleri ortadan kaldırmak için kullandık. Hizmet üreteceğimiz enerjiyi muhalefetin sabotajlarını savuşturmak için harcadık."
Erdoğan, bir gerçeği özellikle söylemek istediğini ifade ederek, "Muhalefette isimler değişse de maalesef zihniyet değişmiyor. CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturan isimler değişse de hizmet ve yatırım düşmanlığı asla asla değişmiyor. Ne iş yapma gibi bir niyetleri var ne de bizim çalışmamıza tahammül ediyorlar. Sebebini de açıklayayım. Bunlar çalışmayı sevmiyor değerli kardeşlerim çünkü bunlar tembel." diye konuştu.
Denizli'nin bunları anlatan çok sevdiği bir atasözü olduğunu aktaran Erdoğan, "'Tembele kapıyı ört demişler, yel eser de örter.' demiş. Bunların durumu da aynen öyle. 'Ağzımızın tadı kaçmasın. Aman konforumuz bozulmasın.' havasındalar. Millete hizmet yolunda şantiye tozu yutmak yerine çilingir sofrasında kadeh tokuşturmak, bunların daha çok hoşlarına gidiyor. Üretmeden, ter dökmeden, emek vermeden, hizmet etmeden siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Var ya bir söz; 'On dönüm bostan, yan gel, yat Osman.' Bu söz bunlarda adeta ete kemiğe bürünmüş." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin daha vahim tarafının, haset siyasetlerini ülkeye husumete kadar vardırmaları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Öyle bir ruh hali içindeler ki, 'AK Parti ve Cumhur İttifakı yıpransın da Türkiye'ye ne olursa olsun.' diyorlar. Bu ülkenin başarılarına, iftihar vesilelerine sevinemiyorlar. Türkiye'nin diplomatik, ekonomik, askeri ve siyasi kazanımlarından dahi mutlu olamıyorlar. Sevgili yol ve dava arkadaşlarım, bunun en son örneği Suriye krizidir. Eminim sizler de yakından takip ettiniz. Suriye'de 13 yıl süren kanlı katliamlar sonrasında 8 Aralık'ta Esed rejimi devrildi, Baas diktatörlüğü çöktü. Muhalifler Şam'ı tekrar fethetti. Aralarında bizim de desteklediğimiz unsurların bulunduğu muhaliflerin 13 yıllık zulme son vermesinden Türkiye olarak biz de memnuniyet duyduk."
"Suriye'nin özgürleşmesi tıpkı milyonlarca Suriyeli kardeşimiz gibi bizi de sevindirdi, bizi de mesut ve mesrur etti." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bundan daha doğal bir şey zaten olamazdı çünkü 911 kilometrelik sınırımızın olduğu Suriye'deki çatışmaların olumsuz etkisini en fazla hisseden ülkelerden biriydik. Terör eylemlerinden ülkemize yönelik saldırılara kadar pek çok alanda ciddi bedeller ödedik. Bölücü terör örgütü PKK ve DEAŞ, bu ülkedeki istikrarsızlıktan beslendi. Yabancı güçlerin destekleriyle bu örgütler palazlandırıldı. DEAŞ bahanesiyle bölücü örgüte binlerce tır dolusu silah ve mühimmat gönderdiler. Zalim Esed ve avanesi, Suriye'yi devasa uyuşturucu üretim çiftliğine dönüştürmüştü. Zalim Esed'in özellikle aile olarak ürettikleri haplar, bunların hepsi bizim malumumuzdur. Ölüm ve işkence merkezine çevrilen hapishaneleri, yargısız infazları, evlatlarının önünde katledilen, tecavüz edilen kadınları ben burada saymıyorum."
ŞAM'DAKİ MÜTTEFİKLERİNİ KAYBETMENİN ŞOKUNU HALEN ATLATAMADILAR
Erdoğan, Suriye'de gövdesinde taş yerine kalp taşıyan herkesin mutlu olacağı büyük halk ihtilali gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ama bakıyorsunuz CHP tarafında bir matem havası var. Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin şokunu halen atlatamadılar. Fikri akrabalıkları olan Baas rejiminin düşmesini hazmedemediler. Suriye'de ülkemize müzahir bir yönetimin olmasını içlerine sindiremediler. Hadi eski genel başkanlarının kuyruk acısını biliyoruz. Onun Baas rejimi ve Esed sevgisinin altında farklı sebepler vardı ama yeni genel başkanının Suriye'deki halk devriminden niçin bu kadar rahatsız olduğunu hepimiz merak ediyoruz. Buradan şimdi Sayın Özel'e soruyorum. Halep Kalesi'ne asılan ay yıldızlı al sancak CHP'ye niye dokunuyor? Hama'nın, Humus'un, Şam'ın, Dera'nın camilerinde Türkiye için yapılan dualar, sizde neden hazımsızlık oluşturuyor? Emevi Camisi'nde kılınan namaza, edilen duaya, CHP yönetiminin bu kadar tepki göstermesinin asıl sebebi nedir? Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği istikrara ve huzura kavuşacak olması, Allah aşkına CHP Genel Merkezi'nde neden sorun çıkartıyor? 1 milyon evladını kaybetmiş mazlum Suriye halkıyla alıp veremediğiniz nedir sizin? Haktan, hukuktan dev vurmayı seviyorsunuz. Öyleyse niçin belediye başkanlarınızın hukuk tanımazlıklarına sesinizi çıkarmıyorsunuz? Açıkça ırkçılık yaptığını, hukuku çiğnediğini ekranlarda itiraf eden şahısla ilgili bir açıklamanız, bir kınamanız olacak mı Sayın Özel?"
TRUMP DAHİL DÜNYA LİDERLERİ TÜRKİYE'NİN BAŞARISINI TEYİT EDİYOR
Erdoğan, bunların Özel'in ve CHP yönetiminin cevap veremeyeceği sorular olduğunu belirterek, "Lafa gelince 'Atatürk'ün kurduğu partiyiz.' derler. Ömrünün üçte biri savaş meydanlarında geçen gazinin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da verdiği mücadeleyi bilmezler. Tek parti faşizminin, ırkçı, oryantalist kodlarından kendilerini bir türlü kurtaramadılar. İşte biz böyle bir muhalefete, böyle bir zihniyete rağmen Türkiye'yi bu seviyelere taşıdık." dedi.
22 yılda sadece Türkiye'nin ekonomisini, diplomasini, ihracatını değil, aynı zamanda itibarını, etkinliğini, Türkiye'nin gücünü de büyüttüklerini kaydeden Erdoğan, "Şu anda Avrupa'sı ve Amerika'sı dahil tüm dünyada Türkiye konuşuluyor. CHP'nin örnek aldığı ve millete de örnek gösterdiği ülkelerin tamamında Türkiye'nin askeri, savunma sanayi ve diplomatik başarıları konuşuluyor. Sayın Trump dahil tüm dünya liderleri Türkiye'nin başarısını, Türkiye'nin artan bölgesel nüfuzunu teyit ediyor. Türkiye zincirlerinden kurtuldukça, ayağına ve zihnine vurulan prangaları parçaladıkça, gücünü ve potansiyelini en üst seviyede kullanıyor. Ülkemizdeki muhalefet ne yazık ki bunların hiçbirini görmüyor. Şunu da bilmenizi isterim. Bunlar sadece birer başlangıç. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız." değerlendirmesinde bulundu.