Öncelikle bu güzel ülkenin bir vatandaşı kimliğim, daha sonra da gazeteci, yani halkın sesi kimliğimle bugüne dek vatanımızı ve bizleri koruyan, gerektiğinde gözünü bile kırpmadan canlarını ortaya koyan bu milletin asil ve gururlu evlatları güvenlik güçlerimize duyduğum saygı ve minneti her alanda ve her an gösterdiğimi hatırlatmak isterim.
Güvenlik güçlerini jandarma, asker, polis, bekçi diye ayırt etmeksizin başımın üstünde tutarak yaptıkları faaliyetler ile yürüttükleri çalışmaları kendime asli bir görev edinip sahibi olduğum Haber48 Gazetesi’nde gururla halka, yani sizlere aktardım. Haber48 Gazetesi olarak çizgimizi her zaman devlet ve milletin olacak şekilde koruduk. Ayrıca kişilerin gelip geçici olduğunu, kurumların ise ebediyen kalıcı olduğunu defaatle dile getirerek kişilerin meslek ve kurumları yıpratmaması, kirletmemesi için elimden gelen mücadeleyi açıkça, korkusuzca verdiğimi sizler de biliyorsunuz.
Yaşadığım üzücü olayda Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube’de görevli 2 polis memuru gazetecilik görevimi yapmamı engellemeye çalıştı. Beni tanıyan polisler, gazetecilik yaptığımı söylememe rağmen telefonuma el koymaya ve beni zorla ekip aracına bindirmeye çalıştılar. Cep telefonu kameram ile görüntü almamı engellemek isteyen iki polise yaptıklarının suç olduğunu belirttim. Doğrusu kendilerinin o an ne düşündüklerini ve nasıl bir durumda olduklarını anlayamadım.
Ben yazımın başında da belirttiğim gibi güvenlik güçlerine her zaman saygılı davranıp kurumu ve bu kutsal polislik mesleğini kötülememek adına iki polis memuru hakkında ilgili yerlere müracaatta bulundum. Emniyete giderek durumu anlattım. Daha sonra jandarmaya şikayette bulundum. Savcılığa intikal eden olayla ilgili gereğinin ilgili kurumlar tarafından yapılacağına inancım tam.
Ben gazeteciyim. Halka yaşanan olayları olduğu gibi paylaşmak, basının birincil görevi olan halkı bilgilendirmeyi eksiksiz yerine getirmek, haberleri yanlışsız ve tarafsız br şekilde aktarmak zorundayım. İşimi yaparken engellenmiş olmam basın özgürlüğüne aykırıdır. Anayasal bir hak olan haber alma ve iletişim özgürlüğünün önüne kimse geçemez, bu hakkı kimse engelleyemez. Bu yüzden Haber48 Gazetesinde önce bölgemiz, daha sonra ülkemiz ile ilgili haberleri sizlerle objektif bir şekilde paylaşıyorum. İletişimin böylesine kolaylaştığı günümüzde bu durumun önüne duvar çekmek istenmesinden ve böyle bir olayın içinde yer almaktan rahatsızlık duyduğumu belirtmek isterim.
Metin GİRE
