Acıbadem Bodrum Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nevzat Mazmanoğlu, son günlerde artış gösteren uyuz hastalığını “Sarcoptes scabiei isimli mikroskobik bir akarın cilt yüzeyinde çoğalarak, tüneller kazarak deriyi istila etmesiyle oluşan ve kaşıntıya sebep olan bulaşıcı bir hastalık” olarak tanımladı. Dünya çapında her yıl 400 milyondan fazla uyuz vakasının meydana geldiğine işaret etti. Çoğu kişinin doğrudan doğruya cilt temasıyla uyuz akarlarını aldığını belirten Dr. Mazmanoğlu, “Uyuz akarlarının aktarılması için kişiler arasında en az 15-20 dakika kadar bir cilt teması gerekir. Bu nedenle okullar, kreşler, huzurevleri, spor salonları gibi kalabalık yaşam alanlarında bulaşıcılığı yaygındır. Emziren anne de bebeğini emzirirken uyuz hastalığını bulaştırabilir. Ayrıca cinsel temas ile de kolaylıkla bulaştığı için uyuz cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak da görülmeye başlandı” dedi.
Uyuz etkeni olan akarların bir insan olmadan yaklaşık üç gün hayatta kalabileceğine dikkat çeken Dr. Mazmanoğlu cinsel temas dışında kontamine olmuş yatak takımlarından, giysiler ve mobilya, sedir gibi istila edilmiş eşyalardan da akarların bulaşabileceğini ifade etti.
“Gece uyutmayacak kadar şiddetli bir kaşıntı”
Hastalığın karakteristik belirtilerinin parmak araları başta olmak üzere, el, ayak, bilek, dirsek, göbek, bel, kalça, koltuk altı bölgelerinde görülen kaşıntı olduğunu vurgulayan Dr. Mazmanoğlu, “Kadınlarda meme uçları ve erkeklerde genital bölgede şiddetli kaşıntı görülebilir. Çocuklarda ise yüz, kulağın arka kısmı, ayağın alt bölgesi ve avuç içi gibi bölgelerde kaşıntıya neden olabilir. Bebeklerde özellikle avuç içi ve ayak tabanlarında döküntülere sebep olur. Uyuza neden olan akarın açtığı tüneller cilt yüzeyinden çıplak gözle görülebilir nitelikte olabilir. Gece uykuda iken şiddetlenen, uyutmayan kaşıntı hissine bağlı olarak ciltte belirgin tahrişler olur” diye konuştu.
Uyuzun, kaşıntılı ve oldukça bulaşıcı bir hastalık olduğunu, bununla birlikte her kaşıntılı hastalığın uyuz olmayacağını belirten Dr. Mazmanoğlu teşhisi doğru konulmuş hastanın tedavisi sürerken hastaya temas eden herkesin semptom bulunmasa bile doktor kontrolünden geçerek aynı anda tedavi olması gerektiğinin altını çizdi.
“Kedi ve köpekte görülen uyuz insan derisinde üreyemez”
Uyuzun bir halk sağlığı sorunu olduğuna işaret eden Dr. Mazmanoğlu alınacak önlemlere dair şunları söyledi: Hastalığının sık nüksetmesinin nedenlerinden biri tedavi edilmeyen temaslılardan hastalığın yeniden bulaşmasıdır. Temasta bulunduğunuz yakınların muayene ve tedavi olmalarını sağlayın. Evcil hayvanlarınızı da unutmayın. Kediler ve köpekler kendi farklı akar türlerinden etkilenseler de, yine de insan uyuzuna yakalanabilirler, bu da geçici bir cilt reaksiyonuna neden olur ve akarların evinizde kalmasına neden olur. Uyuz için evcil hayvan tedavileri hakkında veterinerinize başvurun. Kedi ve köpek uyuz akarı insanlara geçse bile, insan derisinde üreyemez ve çoğalamaz”.
Bulaşmadan itibaren kullanılan ev eşyalarını ve giyilen kıyafetleri yüksek sıcaklıkta yıkamak gerektiğinin altını çizen Dr. Mazmanoğlu, “Hastalığı alış zamanından emin değilseniz, o zaman dikkatli olun ve yıpranmış tüm kıyafetlerinizi ve çarşaflarınızı yıkayın. Çamaşır yıkama işlemi tek başına akarları öldürmeyebilir, bu nedenle kurutucunuzun mümkün olan en sıcak ayarda olduğundan emin olun. Giysilerinizi veya havlularınızı hemen yıkayamıyorsanız veya yıkanamayacak formdaki eşyaları plastik bir poşette ağzı kapalı şeklinde 3 gün saklayın. Akarlar, insan vücudunda olmadığında 3-4 gün içinde ölürler” dedi. Evdeki mobilya ve halıları süpürdükten sonra, içinde akarlar bulunabileceği için elektrik süpürgesinin torbasını mutlaka çöpe atılmasını veya haznesinin iyice dezenfekte edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
“Kaşınan yeri kaşımayın”
Uyuz tedavisinden sonra her temasın dezenfeksiyon gerektirdiğine dikkat çeken Dr. Mazmanoğlu mobilya, malzeme ve insana maruz kalma oranının sınırlandırılmasını, temastan kaçınılmasını tavsiye etti. Kaşınan yeri kaşımanın rahatlama sağlamayacağına değinen Dr. Mazmanoğlu istila edilmiş bölgeyi kaşımanın, akarları vücuda daha da yayarak ikincil cilt enfeksiyonu riskini artırıp durumu kötüleştirebileceğini bu nedenle vakit kaybetmeden cildiye hekimine başvurup tedavi olmak gerektiğini dile getirdi.