Gazeteciler Seda Selek ile Serhan Asker, sevk edildikleri hakimlikçe yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir gün konutlarına en yakın karakolda imza vermek şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.


"FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ"

Hakimlik kararında, söz konusu programda birçok yargılama faaliyetinde bilirkişi olarak görev yapan müştekinin isminin zikredilerek, bağımsız ve tarafsız olmadığının beyan edildiği ve bilirkişilik görevini, hakkında kamuoyu baskısı oluşturularak etkilemeye teşebbüs edildiği kanaatine vardı. Hakimlik, Serhan Asker'in ilgili yayında bir dahlinin bulunmadığını ifade ettiğini, ancak pozisyonu göz önüne alındığında, 6112 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun uyarınca kurum bünyesinde gerçekleştirilen ve suç teşkil eden yayınlardan da sorumlu olacağının belirtildiğini kaydetti. Hakimlik, bu nedenle Selek ile Asker'in fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerinin anlaşıldığını kaydetti.

"DELİL KARARTMA ŞÜPHELERİ YOK"

Seda Selek ile Serhan Asker'in üzerlerine atılı suçları işledikleri yönünde kuvvetli suç şüphesi bulunduğunu kaydeden hakimlik, atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, delillerin büyük oranda toplanmış olması, delillerin kaybolma veya karartılma şüphesinin bulunmadığı ve suç vasfının değişmesi ihtimalini dikkate alarak, haklarında adli kontrol tedbiri uygulanması talebinin bu aşamada orantılılık ve ölçülülük ilkesi gereği yerinde olduğunun anlaşıldığını belirtti.


SEDA SELEK: YAPTIĞIMIZ İŞ GAZETECİLİK

Serbest bırakılan Seda Selek, İstanbul Adliyesi önünde bir konuşma yaptı. "Saatlerdir burada bekleyen, tanıyan, tanımayan dostlara, izleyicilere ve tüm meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerine başlayan Selek, şöyle devam etti: 

"İnanın içinizde onu hissediyorsunuz, iliklerinizde kadar. Haberleri geliyor, mesajları geliyor, destek mesajları. Öncelikle çok teşekkür ediyorum herkese. Zor bir 24 saat oldu. Ama şöyle, biraz da açıkçası buruk bir haldeyim. Aklım, gönlüm, burada içeride. Çünkü gazeteci arkadaşlarımızla ilgili süreç devam ediyor. Onlarla ilgili de süreci takip ediyoruz. Nasıl bir karar çıkacak? Bunu bekliyoruz. Yaptığımız iş gazetecilik, habercilik. Bunun altını kalın kalın çizmek gerekiyor."

"Sormak, sorgulamak, bir yanlış varsa, Bir adaletsizlik varsa orada olmak ve onun üzerine gitmek bizim işimiz. Ve biz sadece işimizi yaptığımız için suçlandık, suçlanıyoruz" diyen Selek, "Bu arada şunu da söylemem gerekiyor. Bu son 24 saatte yaşadıklarımızdan kendi özelimde, kendi yaşadıklarımızı açıkçası konuşmak, ön plana koymak istemiyorum. Bu ülkede işini yaptığı için, gazetecilik yaptığı için suçlanan, aylarca cezaevinde kalan arkadaşlarım varken, bu ülkede hak arayışı, adalet arayışı diye sokakta olan, adalet talep eden ve bunun için haksız yere içeride aylardır, yıllardır yatan birçok insan varken, bu kadar ağır bedel ödenmişken, ben bu son 24 saati yine söylüyorum kendi öz elimde, kendimle ilgili kısmını konu etmek istemiyorum" ifadelerini kullandı. 


Selek sözlerini "Gazetecilik suç değildir. Eleştirmek, soru sormak, sorgulamak, özgür basın talep etmek, hepimizin tüm vatandaşların, tüm Türkiye'nin ortak talebidir ve bu ortak talepte bir araya gelmek ve daha güçlü ses çıkarmak dileğiyle herkese bir kez daha teşekkür ediyorum" diyerek tamamladı.