Ortaca Belediyespor Başkanı Fırat Erişen, Ortaca Belediyesi Günlüklü Restaurant’ta gazeteciler ile bir araya geldi. Kahvaltıya, Yönetim Kurulu Üyesi Abdil Kurt ve Deniz Karataş da katıldı. Erişen, kongre süreci ve sonrasında yaşananlar ile kendi başkanlığı dönemindeki hedeflerin anlattı.
ÖNCEKİ YÖNETİM İBRA OLMADI
Eski yönetimin son kongrede mali açıdan ibra edilmediğini vurgulayan Fırat Erişen, "Ortaca Belediyespor kongresinde herkesin malumu bütçe konusunda önceki yönetim ibra olmadı. Bize A4 kağıdına yazılmış bir liste verdiler. Geçtiğimiz günlerde de bizimle alakalı olmayan, önceki başkan (Erem Kaya) zamanında açılmış sosyal medya hesabından sanki bizim ağzımızdan yapılmış bir açıklama gibi kulübün ibra olduğunu belirten bir açıklama yaptılar.
Şunu belirteyim bizim avukatlarımız defterleri inceliyor, sonuç ne çıkar bilemiyorum.
Başkanlığı döneminde kulübün kullandığı ve kulübe ait olması gereken sosyal medya hesaplarına önceki Erem Kaya, bize devretmediği için biz de yeni sosyal medya hesabı açmak zorunda kaldık. O yüzden Erem Kaya zamanındaki sosyal medyalarda yapılan hiçbir paylaşımın kulübümüz ile hiçbir alakası ve bağlayıcılığı yoktur" dedi.
KİME NE ÖDENDİ BELLİ DEĞİL
Fırat Erişen'in açıklamaları şu şekilde:
Bu bahsedilen borçlar ile ilgili kongrede sadece birkaç gün önce karar defterine yazılan kararlar var. Birkaç gün önce yazılan bu kararda, Ortaca Belediyespor Kulübü’nün Erem Kaya’ya şu kadar borcu olduğu belirtiliyor. Karar defterinde üstte toplantıya katılan kişilerin isimleri yer alıyor ancak altta ise yukarda isimleri yazılı kişilerin izinli olduğu ve imza atmadığı görülüyor. Mesela karar defterinde yazmış; Erem Kaya’ya şu kadar borç, bir diğer yöneticiye bu kadar borç yazıyor, Dalbel’den 350 bin lira geldi, Erem Kaya kendi kafasına göre bu parayı prim olarak dağıttı yazmış. Ama ne kadarını dağıttı, kime ne ödeme yapıldı, bu ödemelerin miktarı neydi kim belirledi, bu yer almıyor. Bunun gibi birçok özensizlik var.
Defterlerde elden verilen elden alınan borç yazıyor, elden borç olamaz. Ben kötü niyetli olduklarına inanmıyorum ama mali kayıttan tutun, transferlere kadar, defterde yer alması gereken bilgilerin hiçbirisi burada yer almıyor. Yer alanlarında ne olduğu anlaşılır şekilde değil.
Elimizdeki veri ve donelerden bu kişilerin ne yaptığını, hangi futbolcu ile kaç lirayı anlaştığını, ne ödeme yaptığını falan bilemiyoruz, bu veriler ile bunları bilme şansımız da mümkün değil. Yine kongrede hiçbir kuruma kişiye borcumuz yok dediler. Kendi altyapı hocası olan Ali Tayfur Kaya, kendi sosyal medya hesabından bizim paramızı niye ödemedin diye yazdı.
TARİH YAZILDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM
Ortaca Belediyesi, Ortaca Belediyespor’a gelir olsun diye kantar vermiş. Ancak kantar bir vatandaşa 600 bin lira karşılığı 10 yıl devredilmiş. Kulübün tesisini önceki yönetim kurulu üyesinin çalışanı yatakhane olarak kullanmış. Bu ve benzeri daha bir sürü şey var.
Şampiyonluk her zaman için bir başarıdır, bir emektir ama tarih yazıldığını falan düşünmüyorum. Ortaca Belediyespor Süper Amatör’de ilk defa şampiyon olmadı, daha önce de oldu daha önce de Bal’a çıktı, 3.ligin kapısından döndü. BAL’a çıktığı dönem ben yönetim kurulu üyesi, Benim firmam ise takımın forma sponsoru idi, bizim ağzımızdan tarih yazdık cümlesini kimse duymadı, duyamaz. Çünkü Ortaca Belediyespor tarihi, Ortacaya emek vermiş, hayatını Ortacaya ve Ortaca Belediyespor’a adamış birçok ismi barındırıyor. Onların anısına saygısızlık yapamazdık. Yöneticiyken de prim verdik, bunları geri istemedik, tarzım değil ama bunları da şimdi söylemek zorunda kalıyorum.
İnsanların başarılarını bana göre her mecrada başkaları takdir eder, kendileri değil. Ne tarihi yazdı? 300-350 bin liraya futbolcu alındı. Biz bu sene BAL Ligi’nde 200 bin liraya aldığımız futbolcu var.
ALTYAPIDAN KAZANDIRILAN 1 TANE FUTBOLCU YOK
Bırakın Süper Amatör’ü bana göre BAL Ligi’nde şampiyon olmak bile başarı kıstası değil. 9 sene bu takımın altyapısında oynayan futbolcunun babası, çocuğuna bir krampon dahi alınmadığını söylüyor. Erem Kaya bu kulüpte 3 dönem kulüp başkanlığı yaptı. Ortaca Belediyespor’a altyapıdan kazandırılan 1 tane futbolcu yok. Altyapıda şuan futbol topu yok, hocalar benden futbol topu istiyor. Altyapıda masa, sandalye, krampon, top, antrenman yeleği yok. Altyapının binası virane halde, afedersiniz ahıra dönmüş durumda.
Başkan olduktan sonra Altyapı hocası ile görüştüm, neden Altyapı’dan bir tane futbolcunun A takıma kazandırılmadığını sordum, bana cevabı, yönetimden bize hiçbir destek gelmedi oldu.
Burada kimse Ortaca Belediyespor’un başarısından söz edemez. Altyapın olmadan, Amatör Küme’de o kadar para dağıtıp tarih yazılmaz. Tarih yazacaksan oraya bir tesis yaparsın. Ben güzel bir altyapı tesisi yapayım, 2-3 futbolcu altyapıdan A takıma gelmeye başlasın, takım sabit bir gelir elde etmeye başlasın, bırakın A takımı sahada başarılı sonuç almasın, herkes bana kızsın. Bana göre başarı Altyapıyı güçlendirmek, oradan Ortacalı sporcuları yetiştirmek, bu kulübe gelir getirici unsurları yaratarak Belediye ve esnafa muhtaç olmaktan çıkarmak ve kulübe tesis kazandırmaktır. Biz altyapıyı güçlendirip, altyapıda futbolcu yetiştireceğiz, bu da 11 yaş itibariyle başlayacak.
3 MİLYON VERSİNLER YETER
Tekrar ediyorum, bu altyapıyı güçlendirmemiz gerekiyor, altyapıdan futbolcu çıkarmamız gerekiyor. Ortaca Esnafspor var. O dahi Alanyaspor’a, oraya buraya futbolcu gönderdi. Biz niye göndermedik, bu kulübün başkanı altyapının da başkanı değil miydi? Ortaca Belediyespor’dan 1 tane futbolcu Süper Lig’de, 1.Lig’de oynayamaz mı? Çok mu zor bu? Bizim dünyada altyapısı ile adını duyurmuş belli bir ekol oluşturmuş kulüpleri örnek almamız gerekiyor.
Kulüpler, dernek statüsünden çıkarılmasına rağmen, yönetim biçimi aşağı yukarı dernek kanununa tabiidir. Kulüpleri, kafana göre borçlandıramazsın, önceden bütçe yaparsın, o paranın kaynağını da koyarsın, diğer türlü ben verdim, ben yaptım diyerek kulüp yönetilmez. O zaman bende Bal ligi’nde 1 milyon vereyim 3 milyon verdim diyeyim kim bilecek bunu?
Şu ana kadar göreve geldiğimizden bu yana yönetim kurulu üyeleri olarak bu kulübe 500 bin lira civarı para harcadık, ben 200 bin lira civarı harcadım. Ayrıca ben, şahsım adına yaptığım hiçbir yardımı geri istemeyeceğimi buradan siz basın mensupları aracılığı ile taahhüt ediyorum.Şimdi önceki başkan, tam ben 15 milyon bütçe bulmuştum, 3.lige çıkaracaktım diyormuş. Ortaca Belediyespor sevdalısı değil miydi bu arkadaş? Madem bu arkadaş Ortaca Belediyespor sevdalısı, gelsin bu parayı nereden bulduysa bulduğu firma veya kişilerin yanına gidelim, onları onore edelim, bu parayı bize aktartsın. Ben onun dediği gibi 15 milyon bütçe istemiyorum, 3 milyon versinler yeter!
BU DÜZEN DEĞİŞMELİ
Ortaca Belediyespor’un sistemini değiştirmek istiyoruz. Bu sezon mecburen yine bölgemizin iş adamları ile bir araya geliyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilçedeki müteahhitler ile bir araya geldik. Şimdi iş adamları ile toplanacağız. Ancak bu sistem bu şekilde gitmez.
Bu sene destek istedik ve aldık, bu yıl düşmedik veya şampiyon olduk. Bu başarı değil. Bu kulüp nasıl başarılı olur? Bu bağış sistemi ile bir yerde tıkanacaktır. Bu sene topladık desteği, seneye yine mi gideceğiz yine mi bağış toplayıp futbolcunun parasını ödeyeceğiz?
Başarının koşulu bu kulübün mutlaka şirketleşmesidir. Hangi partiden Belediye Başkanı gelirse gelsin, Ortaca Belediyesindeki bir işletmeyi bu kulübe tahsis etmesi gerekir. Tekrar ediyorum şirketleşmeden bu kulübün başarılı olma şansı yok. Olsa da o başarı geçici olacaktır. Ana gelir kaynağı olarak Ortaca Belediyesi ve esnafın desteği ile ne zamana kadar bu kulüp ayakta kalacak? Bu kulüp uzun vadede bu şekilde devam ederse, başında kim olursa olsun ilerleme şansı olamaz.
KARABÜKSPOR ÖRNEĞİ
Türkiye’de Kardemir Karabük örneği var. Süper Lig’de oynayan Karabük oradaki firmaların ve işadamlarının desteği ile bir yerlere geldi, destek olanlardan para alamayınca BAL Ligi’ne ardından da amatör kümeye kadar düştü şu an kulüp kapandı. Bu takımın geliri, altyapısı, işleyişi bir sisteme oturtulmazsa, bu yıl düşmezse, seneye yada ondan sonraki sezon yine düşer. Gelir gider dengesini oturtması lazım. Başarılı olmak istiyorsak bunun haricinde bir seçenek olmadığını düşünüyorum. Bu sene bu şekilde tamamladıktan sonra gelecek için uzun vadeli çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
Başkan değil yönetim kurulu odaklı bir yönetim anlayışımız var. Kulübümüzde kişilerin değil, sistemin etkili olacağı bir anlayışı getirdik. Ben bir karar alacaksam yada bir şey söyleyeceksem bunu önce yönetim kurulundaki arkadaşlarımla istişare ediyorum.
Bu seneki kadro yapılanmasında da bu şekilde. Transferleri ben yapmıyorum. Bizim Yönetim olarak aldığımız karar şu şekilde, Ozan Öztürk BAL Ligi’ne çıkaran hoca, kendisi ile bu sezon için anlaştık. Ozan Hoca’ya görüşme ile ilgili yetkiyi verdik. Takımı o oluşturuyor, bize mevkiilerdeki futbolcular için listesini verdi. Bu futbocular ile görüştük, konuştuk uygun olanlar ile anlaştık. Anlaşamadıklarımız içinde Ozan Hocaya söyledik alternatifini istedik. Şu an aşağı yukarı kadro oluşturuldu. Ama BAL Ligi’nde son anda takımlar ile anlaşamayan, ligden çekilme ihtimali bulunan kulüplerde yer alan kaliteli futbolcular var. Bunlar boşa düşüyor. Bu anlamda da 3-4 tane transfer düşünüyoruz. Sezon öncesi kamp ile ilgili de araştırmalarımızı yapıyoruz. Şu anki planlamamıza göre 7-8 milyon lira futbolculara giderimiz olacak.
Burada bazı kişiler 600 bin liralık bir futbolcuyu çok diyor. Oysa 12 aya böldüğünüzde aylık 50 bin lira gibi bir paraya tekabül ediyor. Bu futbolcu başka bir şehirden gelip buraya yerleşecek, evli ise ailesini getirecek ev tutacak ve bu para ile geçinecek. Olaya buradan bakmak gerekiyor.
Kulüp Başkanı Fırat Erişen son olarak, "Ortaca Belediyespor’un başarılı olması için yönetim kurulundaki arkadaşlarım ile ben elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, işimizin çok zor olduğunu biliyoruz. Benim açımdan başarı kıstaslarımı zaten söyledim. Amacımız Ortaca ilçesine yakışır, bizden sonra gelecek yönetim kurulu üyelerinin de işini kolaylaştıracak sistemi oturmuş, kurumsallaşmış, altyapısı ve geliri olan bir kulüp yapısını kazandırmak olacak." diye konuştu.
