Tip-1 diyabeti anlatmak, diyabet eğitimleri vermek ve sosyal yaşamda diyabet ile yaşamanın bilinçlendirilmesi amacıyla Muğla’da ilk kez "Diyabet Gençlik Kampı" düzenlendi. Marmaris İçmeler Mahallesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Otelcilik uygulama otelinde düzenlenen ve üç gün sürecek olan kampta, uzman doktorlar, Diyabet hemşireleri ve beslenme uzmanlarından oluşan profesyonel bir ekip Muğla’nın farklı ilçelerinden gelen 30 Diyabetli gence eşlik ederek, çeşitli aktiviteler ve eğitim çalışmaları gerçekleştirilecek.
KAMPIN AÇILIŞINDA YOĞUN KATILIM
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Otelcilik uygulama otelinde başlayan Diyabet Gençlik kampının açılışına; Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Cüneyt Karakuş, MSKÜ Turizm Otelcilik Okul Müdürü Doç. Dr. Zehra Türk, İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Burak Mülayim, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Turan Togan, İlçe Sağlık Müdürü Dr. İmran İnce katıldı.
DİYABET ANDI OKUNDU
Açılışta, MSKÜ Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Gülay Can Yılmaz ve diyabetli çocuklar ile diyabet ablaları konuşma yaparken diyabetli 30 çocuk hep birlikte kürsüye çıkarak diyabet andını okudu.
PANDEMİDEN SONRAKİ İLK KAMP
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Gülay Can Yılmaz, Muğla Gençlik Diyabet Kampının açılış töreninde önemli açıklamalar yaptı. Dr. Yılmaz, "Bugün burada Muğla Gençlik Diyabet Kampı’nın açılış töreni için bir araya geldik. Birinci kampımızı düzenledik ve gelenekselleştirmek için uğraşacağız inşallah" diye konuştu. Ayrıca kamp hakkında bilgilendirmeler yapan Dr. Yılmaz, "Muğla’da diyabet, gençlik kampı derken neyi kastediyoruz?" diyerek, gençler için hazırlanan programın ayrıntılarını aktardı. Yılmaz, kampın 3 gün süreceğini belirterek "Tip 1 diyabetli gençlerimizle birlikte, 10-18 yaş arası katılımcılarla yoğun bir eğitim ve eğlence süreci geçiriyoruz. Toplamda 30 diyabetli gencimiz burada" ifadelerini kullandı.
"AMACIMIZ GENÇLERİMİZİN SOSYAL ANLAMDA GÜÇLÜ OLDUKLARINI HİSSETTİRMEK"
Dr. Yılmaz, katılımcılara diyabeti yönetme, takip etme ve spor yaparken dikkat etmeleri gereken hususları öğreteceklerinin altını çizdi. Öte yandan, "Amacımız gençlerimizin sosyal anlamda güçlü olduklarını hissettirmek ve tek olmadıklarının farkına varmalarını sağlamak" diyen Yılmaz "Kamp boyunca katılımcılar, diyabet hemşireleri, diyetisyenler ve diğer uzmanlardan eğitim alacaklar. 5 tane diyabet ablamız var. Tıp Fakültesi stajyer öğrencilerimiz çocukların bakımına destek olmak üzere buradalar. Ayrıca iki diyabet hemşiresi, iki mezun diyetisyen, bir stajyer beslenme uzmanı ve bir sosyal hizmet uzmanıyla birlikte toplamda 42-43 kişilik bir ekibiz" diye belirtti.
"ÇOCUKLAR ÇOK SU İÇİP, ÇOK YEMEK YİYOR AMA GELİŞİMİ YAVAŞ İSE..."
Çocuklardaki diyabet hastalığı ile ilgili önemli bilgiler veren Dr. Yılmaz, özellikle bir çocukta çok su içme, sık idrara çıkma, gece idrar kaçırma gibi belirtilerin yanı sıra iştah artışı olmasına rağmen kilo kaybı veya zayıflama şikayetlerinin görülmesi durumunda, Tip 1 diyabetten şüphelenilmesi gerektiğini ifade etti. Bu belirtilerle karşılaşıldığında mutlaka kan şekeri ölçümü yapılmasının önemine vurgu yapan Yılmaz, diyabet tanısı konduktan sonra, çocukların ve ailelerin hem insülin hem de beslenme eğitimi aldıklarını, eğitimlerin tamamlanmasının ardından, çocuklardan diyabetle uyumlu bir yaşam sürmeleri beklendiğini kaydetti.
GENETİK BİR DURUM
Tip 1 diyabetin genetik bir durum olduğunu ve özellikle küçük yaşta çocukların bu tanıyı aldığını belirten Dr. Yılmaz, bu nedenle çocukların yetişkinler gibi kendi başlarına hareket edemediklerini, anne baba bakımına ihtiyaç duyduklarını söyledi.
"ŞEKER HASTASI OLMAYI BEKLEMEYE GEREK YOK"
Diyabet gençlik kampına katılan ve 7 yıldır şeker hastası olduğu belirten 12 yaşındaki Simay Kılıç, "Diyabet hastası olduğumdan beri çok zor şeyler ilk başlarda tabii ki yaşadım fakat alıştım. Yani şu an çok mutluyum. Sağlıklı yaşıyorum, sağlıklı besleniyorum, inşallah uzun yaşayacağım. Keşke diğer insanlar da bunun bilincinin farkında olsalar. Fakat diğer insanlar zararlı ve kötü besleniyorlar. Ama bunun sağlıklı beslenmelerini anlamaları için şeker hastası olmalarına gerek yok" dedi. Kılıç, kampın çok eğlenceli olduğunu ve kendisi gibi arkadaşlar ile karşılaştığı için çok mutlu olduğunu dile getirdi.
"KENDİ İĞNEMI YAPMAYA BAŞLADIM"
13 yaşında ve dört yıldır diyabetli olduğunu söyleyen Ceylin Keklik ise şunları kaydetti:
"İlk başta tabii ki zorluklar yaşadım. Fakat çok kısa bir sürede alıştım. Hastanede iki haftaya yakın bir süreçte kaldım ama direk eve döndüğümüz zamanlar kendi iğnemi yapmaya başladım kolay alıştım. Onu hastalık veya bir başka bir şey gibi değil de bir arkadaş olarak görüyorum. Gayet iyi anlaşıyoruz şu aralar bazen kötü anlaştığımızda oluyor ama düzeltiyoruz. Bu şekilde öyle yani herkes diyabetle arkadaş olmalı bence. Diyabet olduğum için açıkçası üzgün değilim, daha çok mutluyum. Çünkü sağlıklı besleniyoruz ve iyi bir yaşam tarzı oluyor bizim için. Okuluma eğitimime engel olmadı arkadaşlarıma okula başladığım gün bir sunum yaptım herkes hastalığımı olumlu karşıladı. Bana gereksiz saçma sapan sorular sormadılar ve aslında iyi oldu onlar da seviyorlar benim bu insülin kokusunu falan soruyorlar, şekerim kaç oldu, iyi misin diye yardım ediyorlar bana. Onlara teşekkür ederim"
"MUĞLA’DA ÖZEL BİR DERNEK KURULDU"
Altı yıldır Tip 1 diyabet ile yaşadığını belirten 13 yaşındaki Nisa Alparslan da "Biliyorsunuz tip 1 diyabetliler için Muğla’da özel bir dernek kuruldu ve bu derneğe katılmamla beraber kamplarla alakalı çok etkinlikler yapmak istiyorlardı. Bu kampı yapar yapmaz en başta tereddütlüydüm ama geldiğimde de pişman değilim. Gerçekten çok eğleniyoruz burada. Ailemden uzak bir şekilde yaşamak ve şekerlerimin kontrolü düzenli olarak yapılmazsa kontrol edemezsem diye tereddüt ediyordum. Ama şu an gayet mutluyum, iyi ki gelmişim" diye konuştu.