Anne ve babasını genç yaşta kaybetmiş ve sonra sevdiklerini tek tek toprağa vermiş biri olarak Metin Uca, çok sayıda sevdiğinin ölümünü yaşamış biri. "30 yaşında 1,5 ay ile anne ve babamı kaybettim. O günden beri de yalnız yaşıyorum. Bağlanma korkum o zamana dayanıyor. Hayatımda hep sevdiklerimle sınandım. Birlikte olduğum 3 kadını da peş peşe kaybettim. Ankara'da ses sanatçısı bir sevgilimle kötü ayrılmıştık. Evde astım krizi geçirdi. Ona karşı çok mahcup olduğum bir hayatım var. Sonra Derya'yı kaybettim. Sonra yine bir başkası var. Bu ölümler hep ayrıldıktan sonra oldu. Kendimi suçlu hissetmedim ama istemeden üzdüm" demiş bir sohbetinde.
Ayrıca, ölümden korkmadığını ve güzel öleceğini düşündüğünü söyleyen Metin Uca, vasiyetini de ilk kez açıklayarak "Burası özgür bir ülke olsa; yakılarak ölmek isteyenlere saygı duyulurdu. Ama ne yazık ki; böyle bir şansımız yok. İki yüzlü cenaze törenlerini istemediğim için; yakılarak küllerimin İstanbul Boğazı'ndan serpilmesini istiyorum. Umarım dostlarım ve bu konuda bıraktığım vasiyet çerçevesinde bunu yaparlar." ifadelerini arkasında bırakmış bugün son yolculuğuna giderken ve maalesef vasiyeti de gerçekleşemeyerek.