Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır mahallesinde çevre halkının her türlü itirazına rağmen yıllardır kurulması planlanan çimento fabrikasına tepkiler büyüyor. Konuyla ilgili Sınırsızlık Meydanı’nda ortak açıklama yapan Menteşe Kent Konseyi,    MUÇEP Menteşe Meclisi ve Deştin Çevre Platformu tarafından “Muğla’da çimento fabrikası istemiyoruz” denildi.

“KÖYLÜLERİN DAVA AÇMASI ENGELLENMİŞTİR”

Menteşe Kent Konseyi, MUÇEP Menteşe Meclisi ve Deştin Çevre Platformu tarafından yapılan ortak açıklamada:

“1993 yılında başlayan, Bayır Mahallesinde Çimento Fabrikası kurma çabalarının inatla sürdürüldüğü ve günümüz itibarı ile Menteşe Belediye Başkanlığına ruhsat başvurusunun yapıldığı kamuoyunca bilinmektedir. 1993 yılındaki ilk girişimin ardından ADOÇİM Çimento Beton San. ve Tic. A.Ş tarafından 2006 yılında bu amaçla çalışma yürütülmüş ve Çevre Ve Orman Bakanlığı’ndan 06.08.2006 tarihinde ÇED olumlu kararı alınmıştır. Deştin köylülerinin katılımı engellenerek alınan bu ÇED kararına karşı çevre köyler tarafından ciddi bir mücadele yürütülmüş, Deştin Köyü Muhtarlığı adına açılan dava 2015 yılında ÇED izninin iptali ile sonuçlanmış ve karar 2016 yılında kesinleşmiştir. 1. ÇED raporu ile ilgili olarak açılan dava sırasında alınan bilirkişi raporu, verilen ÇED onayının hukuksuzluğunu, çevre ve canlı yaşamına olumsuz etkisini tespit etmiş ve yargılama sonunda İptal Kararı verilmesi ihtimalini güçlendirmiştir. Bu durum üzerine aynı fabrika için henüz bu dava sürerken 2010 yılında Muğla Çimento tarafından 2. ÇED başvurusu yapılmıştır. 2. ÇED süreci 2014 yılında tamamlanmış ve 2. ÇED onayının verilmesi ile tamamlanmıştır. 2. ÇED süreci çevre köylüleri tüm karşı çıkışlarına rağmen tamamlanmış, ÇED onayının verildiği de Deştin Köy Muhtarlığına tebliğ edilmeyerek köylülerin haber alıp, tekrar dava açması engellenmiştir” denildi.

“ÇOK CİDDİ SORUNLARA YOL AÇACAĞI GÖRÜLMEKTE”

Fabrikanın kurulacağı ve etkileyeceği alana ilişkin veriler dikkate alındığında, fabrikanın çok ciddi sorunlara yol açacağı söylendiği açıklamada, “2007 yılında o dönem kurulu bulunan Bayır Belediye Başkanlığı ve Muğla İl Genel Meclisi tarafından hazırlanan İmar Planlarında fabrika alanı “sanayi alanı” olarak kabul edilmiştir. Bu planlara karşı 2007 yılında açılan plan iptal davası ise Danıştay tarafından 2 kez bozulmasının ardından 2019 yılında iptal isteminin reddi ile sonuçlanmıştır.  Gelinen aşamada gerek imar planı ve gerekse de ÇED olumlu kararı kesinleşmiş durumdadır. Muğla Çimento isimli şirket tarafından Menteşe Belediye Başkanlığına yapılacak fabrika için ruhsat başvurusunda bulunulmuş durumdadır. Ancak ruhsat aşamasından bulunan bu çimento fabrikası ile ilgili olarak çok ciddi sakıncalar bulunduğu da ortadadır. Projeye ilişkin teknik sakıncalar TMMOB Mimarlar Odası’nın Mesleki Denetimde ÇED Çekince Raporu’nda ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Bahse konu Çekince raporunda yer alan sakıncalarla birlikte fabrikanın kurulacağı ve etkileyeceği alana ilişkin veriler dikkate alındığında çok ciddi sorunlara yol açacağı görülmektedir” ifadeleri kullanıldı.

“ÇEVRE VE SAĞLIĞA OLUMSUZ ETKİLERİNİN ÖNLEMLERLE YOK EDİLMESİ OLASI DEĞİL”

Yapılan ortak açıklamanım devamı şöyle: “Değerli Muğlalılar, ÇED Raporundan ve TMMOB’un hazırladığı çekince raporundan kaynaklanan bu sakıncalar dışında, kurulması planlanan Çimento fabrikası konusunda başkaca sorunlarda mevcuttur. Öncelikle 2021 yılı yazını tüm ilimizi etkileyen yangın felaketleri ile geçirdik. Menteşe İlçemiz bu dönemde en çok yetişkin orman alanını kaybeden ilçelerden biri oldu. Yanan orman bölgelerinin bir kısmının fabrika alanına çok yakın olduğu da kamuoyunca bilinmektedir. Yine yangın felaketinin bölgedeki canlı yaşamına da ciddi etkilerinin muhakkaktır. İlimiz açısından en öncelikli amaçlardan birinin bu felaketin etkilerini gidermek, yangının yarattığı hasarı onarmak olduğu açıktır. Bu sebeple yapılması planlanan Çimento fabrikasından başlamak üzere ilimizde yapılacak ve çevreye büyük ölçekli etkide bulunacak her türlü faaliyetin 2021 yangınlarının etkisi ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Yangınların, canlı yaşamının yerleşim alanlarında değişikliklere yol açması, orman alanlarının rehabilite edilmesinin eskisine göre daha zor olması gibi gerçeklikler ışığında güncel olmayan değerlendirmelere dayanarak büyük kapsamlı faaliyetlere girilmesi ön görülemez zararlara yol açacaktır.Diğer yandan Entegre Çimento Fabrikası gibi kirletici tesisler için çevresel etki değerlendirmesinin (ÇED) yanı sıra Sağlık Etki Değerlendirilmesinin de (SED) yapılması gereklidir. Yapılması planlanan fabrikanın termik santrallere ve başkaca kirletici faaliyetlere yakınlığı ciddi bir sorundur. Hali hazırda Yatağan İlçemizde santrallerden kaynaklı kirlenmenin boyutunun tespit edilemediği bilinmektedir. Yine santrallerin halk sağlığı yönünden etkilerinin araştırılması dahi kararlılıkla engellenmektedir.  Mevcut kirletici işletmelerin verdikleri zararın boyutunu dahi test etme olanağına sahip değilken bu kadar ciddi bir başka kirletici işletmenin aynı bölgenin yüküne eklenmesi kabul edilemez. Ayrıca kamuoyuna yansıdığı kadarı ile işletmeci şirketin termik santral külleri ve mermer atıklarını kullanacağı, fabrikanın kirletici olmayan son sistemlerle çalışacağı şeklinde bir algı yaratmaya çalıştığı görülmektedir. Öncelikle Termik santral küllerinin ciddi oranda radyoaktif elementler içerdiği bilimsel raporlara yansımış olup bu küllerin kullanımının sağlık açısından yaratacağı risk oldukça yüksektir. Esasen Çevre ve sağlık riskinin olmadığı bir çimento üretimi söz konusu değildir. Çimento üretiminin çevre ve sağlığa olumsuz etkilerinin önlemlerle yok edilmesi de günümüz koşullarında olası değildir.”

“İZİNLERİ ALINMIŞ 23 ADET KİL VE 29 ADET KALKER OCAĞI BULUNUYOR”

Açıklama şu ifadelerle son buldu: “Ayrıca planlanan işletmenin Entegre Çimento Fabrikası olduğu, Ruhsat alanı içinde izinleri alınmış 23 adet kil ve 29 adet kalker ocağı bulunduğu görülmekte olup bu durum yaratacağı riski de artırmaktadır. Hali hazır durumda Çimento Fabrikası ile ilgili olarak son aşamaya gelinmiş olup Menteşe Belediye Başkanlığı’na ruhsat başvurusu yapılmıştır. Faaliyete dayanak oluşturan ÇED raporu 31/12/2014 tarihli olup ÇED Yönetmeliğinin 14/4 maddesi uyarınca geçerlilik süresi olan 7 yıl 31/12/2021 tarihinde dolmaktadır. Bu nedenle işletmeci şirketin bu süre dolmadan ruhsatlandırma faaliyetini tamamlamaya çalıştığı gözlemlenmektedir. Konuya ilişkin yetki sahibi Kurum ve Kuruluşların, 2021 yılında yaşadığımız yangın felaketlerinin etkilerini öncelikli olarak değerlendirmeleri ve Yüksek Kamu Yararını üstün tutmaları gerekli ve zorunludur. Bu sebeple Bayır’da kurulması planlanan Çimento Fabrikasının çevre ve canlı yaşamı yönünden yaratacağı sıkıntıları tekrar hatırlatıyor ve Bayır’da çimento fabrikası istemediğimizi bir kez daha duyuruyoruz.”

Kaynak: Bultenler