Çocuklarda ve yetişkinlerde özellikle soğuk algınlığın neden olan virüs grubundan Rhinovirüsler’in etken olarak görüldüğünü belirten Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Togan. “Üst solunum yolu enfeksiyonları burun, boğaz ve sinüs gibi yapıları etkileyen enfeksiyonları kapsar. Enfeksiyona en sık bakteri ve virüsler neden olur. En sık viral etkenler neden olmaktadır. Yaklaşık semptomlar 3 haftaya kadar uzayabilmektedir. Üst solunum yolu enfeksiyonunda takviye besinler, istirahat ve duruma göre tedavi seçenekleri uygulanmaktadır” dedi.
Tıpta kısaca ÜSYE olarak bilenen bu enfeksiyon tablosunda, solunum yolunu oluşturan yapıların iltihabi ile enfeksiyon geliştiğini belirten Togan, “Çocuklarda ve yetişkinlerde özellikle Rhinovirüsler etken olarak saptanmaktadır. Halk arasındaki soğuk algınlığı ve nezle içinde bu etken en sık bilinendir. Diğer virüslerde etken olabilmektedir. Bunlara örnek olarak Coronavirüsler, Adenovirüsler ve İnflunza virüs gösterilmektedir. Bazen de etken bakteriler olabilmektedir. Burada en sık Streptococcus etken olarak karşımıza çıkabilmektedir” dedi.
Üst solunum yolu hastalığı, havaların soğumasıyla birlikte özellikle kış ayrında artış gösteren bir rahatsızlık olduğunu açıklayan Prof. Dr. Togan, “En sık bulaş kapalı, kalabalık, yeteri kadar havalanmayan ortamlarda olur. Akut üst solunum yolu enfeksiyonunda semptomlar aniden gelişir ve hızlı ilerleyebilir. Genel olarak belirtiler; burun tıkanıklığı veya akıntısı, öksürük (balgamlı veya kuru), hapşırma, boğaz ağrısı, baş ağrısı, eklem-kas ağrısı, yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, yorgunluk, halsizlik, göğüs ağrısı ve ilerleyen dönemlerde hırıltılı nefes olarak gözlemlenebilmektedir” ifadesini kullandı.
Başhekim Togan açıklamasının devamında, “Enfeksiyona iyi gelecek şeyler; doktor önerisi ile kullanılan ilaçlar ve evde uygulanacak tedavi yöntemleridir. Çeşitli tedavi yöntemlerine rağmen geçmeyen solunum enfeksiyonları kanda ilerlemiş mikrobik duruma veya akciğer hasarına neden olabilir. Bu nedenle şikâyetlerin uzaması durumunda vakit kaybetmeden doktor kontrolü önerilir. Tedavi yöntemlerinin bazılar; ağrı kesici, ateş düşürücü (doktor kontrolünde), burun akıntısı veya tıkanıklığı için dekonjestan spreyler, boğaz rahatsızlıkları için anti-inflamatuar ve antiseptik özellikleri olan tuzlu veya karbonatlı ılık su ile gargara yapmak, direnci arttırmak için C vitamini ve çinkodan zengin gıdalarla beslenmek, bul su içerek mukusu ve geniz akıntısını rahatlatmak, balı bitki çayına katarak ya da direk tüketerek direnci arttırıp boğazın yumuşamasına yardımcı olmak, ateş kontrolü için ılık dış almak, uykuda nefes alma kontrolü ve geniz akıntısını kontrol altına almak için yüksek yastık kullanmak, hastalık süresince bol bol dinlenmek şeklindedir. Korunma yollarının başında en sık bulaş yolu olan kapalı alanlardan kaçınmak gelmektedir. Hapşırma, öksürme, konuşma yolu ile etrafa yayılan damlacıklar nedeni ile diğer kişilere bulaşarak üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olabilir. El teması sarılma, öpüşme gibi eylemlerde üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan faktörlerdir. Korunma yollarından diğerleri; bulunulan ortamın sık havalandırılması, kapalı alanda maske kullanılması, elleri sık yıkamak-dezenfekte etmek, temas edilen yerlerin düzenli temizlenmesi, antioksidandan zengin beslenmek, bol sıvı tüketimi, sigara alkolden kaçınmak. Sizde yaşadığınız enfeksiyon etkenine karşı uygun tedavi için sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz. El hijyenine uymaya, gerek olmadığı sürece antibiyotik kullanmamaya ve riskli durumlarda maske kullanmaya çalışmalısınız” dedi.