Muğla'nın kıyıları her zaman çok konuşulan ve birçok iddianın odağında olan bir özelliğe sahip. Bunun sebebi ise gerek sahilleri, gerek kıyı şeridinin doğal güzelliği veya eşsiz güzellikteki koyları. Son günlerde, "Göcek ve Dalaman Koyları Mapa-Şamandıra Projesi"nin duyurulması ve proje kapsamında sistemin işletilmesi için belirlenen koylardaki işletme hakkının ihaleye çıkması büyük ses getirdi. İhalelere kimlerin katılıp kimlerin kazandığı ya da "gereken duyurular yapıldı mı, gerekli zaman tanındı mı?" gibi sorular başka bir konu. Ancak projenin ne olduğu ve ne amaçlandığı asıl dikkat edilmesi gereken konu.
Göcek ve Dalaman Koyları Mapa-Şamandıra Projesi hakkında yaptığımız çalışma sonucu projenin taslağına ulaştık. Edindiğimiz belgelerde yer alan bilgi ve projenin hedeflerine bakıldığı zaman, "Koylar Satılıyor" sloganları biraz maddi çıkar kaygısı gibi kalıyor. Çevreci ile çevreci gözükme arasında fark olduğu bu örnekte de görüyoruz. Gelin projeyi birlikte inceleyelim.
GÖCEK VE DALAMAN KOYLARI MAPA-ŞAMANDIRA PROJESİNE NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?
Muğla'nın Fethiye-Dalaman ilçerinin kıyı şeridindeki bölgede bulunan koylar son yıllarda sürekli yükselen bir deniz trafiğine sahip. Projede yer alan bilgilere göre, günübirlik yat, tekne turları haricinde sadece yat turizmi sebebiyle Göcek-Dalaman Koyları'nı ziyaret eden, çıpa atan küçük-orta-büyük kategorideki özel ve ticari tekne sayısı 1500'ün üzerine çıkmış durumda. Bu sayının üzerine günübirlik hizmet veren tekne turları da eklenince koyların üzerindeki günlük deniz trafiği baskısı oldukça artıyor.
Koylarda yaşanan yoğunluk, sıvı ve katı atıklar, denetim zorluğu gibi sorunları beraberinde getirirken en önemli zarar ise; deniz tabanındaki "Deniz Çayırları"nın (Posidonia Oceanica) her gün 1500'ün üzerinde tekneden atılan çıpalar tarafından tahrip ve yok edilmesi. Bu durum, Türkiye'nin de imzasının olduğu çeşitli uluslararası anlaşmalar ve yine Türkiye'nin de dahil olduğu çeşitli kuruluşlar tarafından kırmızı listede bulunan ve korunması gerektiği vurgulanan "Deniz Çayırları" (Posidonia Oceanica) ve beraberindeki canlı çeşitliliğinin kıyılarımızdaki varlığının yıldan yıla azalmasına neden oluyor.
Sadece Göcek-Dalaman Koyları'nda yaşanan bu yoğun trafik aynı zamanda denetim sorunları ve atıklardan kaynaklanan deniz suyu kirliliği ve dolayısıyla su kalitesinin düşmesine neden oluyor.
Bu sebeplerden dolayı, yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda yetkililer Akdeniz havzasında çeşitli ülkeler tarafından da uygulanan (bazı farklılıklar olabilir) Mapa-Şamandıra Projesini sadece Göcek-Dalaman Koyları'nda değil benzer sorunları yaşayan ülkemizdeki diğer bölgelerde de uygulama kararı almış. Göcek-Dalaman Koyları ise pilot bölge olarak seçilmiş.
GÖCEK-DALAMAN KOYLARINDA UYGULAMAYA GEÇECEK OLAN MAPA-ŞAMANDIRA TEKNE BAĞLAMA SİSTEMİ NEDİR?
Projenin temel amacı, deniz çayırlarının yoğun olduğu koylarda teknelerin kurulacak sisteme bağlanarak deniz tabanına çıpa atmalarına engel olmak. Bunun yanı sıra koylardaki kirliliğin önüne geçmek için sistem dahilinde olan lisanslı katı ve sıvı atık toplama tekneleri ile sisteme bağlanan tekne ve yatların atıkları koyda kaldıkları süre boyunca toplanacak. Uzun süreli kalmak isteyen tekne veya yatlar için de kıyıya yapılacak "Mapa"lar ile hem güvenli bir bağlama sağlanacak hem de kıyıdaki ağaçlara tekne ve yat bağlanması engellenecek.
Profesyonel bir işletme sisteminin kurulmasıyla ekonomik anlamda önemli bir yatırımı gerektiren bu sistemin rutin bakımlarının yapılması ile sistemin sürekliliği ve işletme giderinin karşılanması sağlanabilecek. Bu sayede verilen hizmetin kalitesinin de artması hedefleniyor.
Mapa-Şamandıra
Projesi ile ilave olarak rutin çevresel denetimlerin yapıldığı, gözlem, ölçme, takip ve numune alımlarının yapıldığı, koyların kullanımı konusunda hazırlanacak eğitim ve bilgilendirme programının da olduğu bir işletme modeli olması amaçlanıyor.
Koylardaki Tekne ve Yat Trafiği Azaltılacak
Sistemin asıl amacı tekne ve yatların çıpa atmasına engel olmak olduğu kadar koylardaki deniz trafiğinin de hafifletilmesi amaçlandığı için; Dalaman'da toplam 335, Göcek'te toplam 189 adet şamandıra kurulacak. Bu durum, işletme ihalesi yapılan koyların serbest ticari alanlarmış gibi ifade edilmesinin ne kadar yanlış olduğunu gösterir vaziyette.
Koylara göre şamandıra sayıları ise şu şekilde;
Dalaman Koyları: Akbükü 17, Boynuzbükü 46, Killebükü 22, Kille Koyu 12, Bedri Rahmi Koyu 10, Sıralı Bük 30, Sarsala Koyu 43, Küçük Sarsala Koyu 24, Hamam Koyu 7, Kuyucak-Yavansu 38, Merdivenli Koyu 15, Göbün Koyu 18, Akvaryum Koyu 21, Uzunali Koyu 32. (Toplam 335 Adet)
Göcek Koyları: Tersane Koyu 11, Kış Limanı 15, Yaz Limanı 30, Zeytinli Ada 18, Şeytan Adası 4, Yassıca Adası 56, Günlüklü Koyu 11. (Toplam 189 Adet)
Kurulması planlanan sistem ise 5 unsurdan oluşacak. Bu unsurlar şu şekilde; Mapa-Şamandıra yat bağlama sistemi (toplam 524 adet tekne kapasiteli). Alan kontrol, denetim ve tahsilat botları (6 adet). Katı ve sıvı atık toplama teknesi (2 adet). Çevre denetim teknesi (3 adet). Diğer hizmetler ve vip transfer botu (1 adet).
DENİZ ÇAYIRI (POSIDONIA OCEANICA) NEDİR, NEDEN ÖNEMLİ?
Deniz ve kıyı ekosistemleri içerisinde önemli bir yer tutan, hem ulusal mevzuat, hem de uluslararası sözleşmeler kapsamında korumakla yükümlü olduğumuz, dünyadaki bütün bitki habitatları içerisinde en fazla karbon depolama yeteneği (200 ton/Ha) Posidonia deniz çayırlarına aittir. Akdeniz'e özgü endemik bir tür olarak yalnızca Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunmaktadır. Bu tür, Akdeniz kıyılarında 45 metre derinliğe kadar yayılım gösteren 30 yıl ömürlü bir bitkidir. Varlıkları temiz deniz ortamının göstergesi durumundadır. Otlarla beslene diğer canlılar için ise besin deposudur. Deniz zemini üzerinde oluşturduğu sık örtü, birçok canlı türe larva dönemlerinde güvenli bir ortam sağlamaktadır. Deniz çayırları denizlerde oksijen üreten en önemli kaynaklardan birisi olması nedeniyle özel bir öneme sahiptir. Bu tür hem ulusal, hem de Türkiye'nin taraf olduğu birçok uluslararası antlaşmalar ile koruma altına alınmış olan bitkisel canlı türleri arasında yer almaktadır.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (The International Union for Conservation of Nature) - IUCN'nin önemli türleri işaret ettiği kırmızı listede yer alan deniz çayırları ülkemizin de dahil olduğu uluslararası antlaşmalarla "Bern Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi" (1984 Türkiye katılım tarihi) ve "Barselona Akdeniz'in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi" (2002 Türkiye katılım tarihi) ve ulusal yasalarla koruma altına alınmışlardır.
Aynı zamanda Posidonia Oceanica Çayırları'nın bulunduğu bölgeler su altı canlıları için beslenme, barınma ve üreme alanları oluşturduğu için oldukça önemli bölgelerdir. Deniz çayırı yatakları Avrupa Birliği Habitatlar Yönergesi'nde öncelikli habitat olarak değerlendirilmektedir.
Deniz çayırlarının, Akdeniz ekosisteminde son derece önemli rol oynayan endemik bir deniz bitkisi olması ve popülasyonlarının gittikçe azalıyor olması tür üzerindeki önem ve hassasiyeti arttırmaktadır.