Girişimci ziraat yüksek mühendisi Ali Rıza Gürol, 10 yıl önce zararlı böceklerle doğal yollarla mücadele için Kargı Mahallesi'nde biyolojik tarım laboratuvarı kurdu. Tesisinde, böceklerin üreyebileceği farklı iklimsel ortam sağlayan 33 yaşındaki Gürol, değişik türlerde böcek üretmeyi başardı. Biyolojik mücadele böceklerini yurt içinin yanı sıra yurt dışına da gönderen Gürol, AA'ya yaptığı açıklamada, 2014'te lisans öğrencisi olduğu son yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının verdiği destekle üretime başladığını anlattı.
HER BÖCEK TÜRÜNÜN FARKLI İKLİMLENDİRME ODASI VAR
Gürol, kurduğu tesisin 2017'de ticari faaliyete başladığını belirterek, hedeflerinin Türkiye'ye ithal gelen böcek türlerinin tamamını yerli üretmek olduğunu söyledi. Ayrıca örtü altı üretimde kullanılan yararlı türlerin birçoğunu yüzde 100 yerli imkanlarla sağladıklarını aktaran Gürol, "Türkiye'de örtü altı üretimin yüzde 75'ini domates oluşturuyor. Bu sebeple domateste en yaygın kullanılan faydalı türü üreterek başladık. Sonrasında biber, çiçek ve birçok örtü altında kullanılan faydalıları üretmeye başladık. Şu anda da uluslararası standartlarda ciddi bir üretim yapıyoruz." dedi. Her böcek türünün farklı iklimlendirme odasının bulunduğuna dikkati çeken Gürol, "Önce avlarını üretiyoruz ki avcılar üresin." diye belirtti.
Diğer yandan ekosisteme uygun üretim yaptıklarını anlatan Gürol, "Ürettiğimiz böcekleri uygun tekniklerle paketleyerek sevkini gerçekleştiriyoruz. Haftalık yaklaşık 2 milyon predatör (avcı) böcek, 25 milyon da predatör örümcek üretimi yapıyoruz. Bu yıl iki ülkeye ihracat yaptık. Gelecek yıl da biri Avrupa Birliği ülkesi olmak üzere farkı ülkelere ihracatımızı sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
"MUTLAKA BİYOLOJİK MÜCADELEYE İHTİYAÇ VAR"
Hem insan hem de üretici sağlığı için tarımın önündeki en büyük engellerden birinin zirai ilaç kalıntıları olduğunu vurgulayan Gürol, üretici ve tüketicilerin sağlığı için zirai ilaçları azaltmanın, mümkünse bitirmenin gerektiğini vurgulayan Gürol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu da sağlamak için mutlaka biyolojik mücadeleye ihtiyaç var. Biyolojik mücadelenin üretiminin Türkiye'de yapılması, doğrudan üreticiye ulaştırılması bunun için büyük bir avantaj. Biz de hem projelerle hem de uygulamalarla ekstra sosyal sorumluluk projelerine de katılıyoruz. Elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz.
Üreticiler, birim alanda kullanıma göre teşviklerden faydalanarak bu mücadeleyi daha ekonomik hale getirebilir. Biyolojik mücadele uygulamaları sürdürülebilir ve ekonomik uygulamalar ama bu, sabır gerektiren, uzun vadede bir iş. Bu noktada üreticileri Bakanlığımız destekliyor."