Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar...

"ADALET TEŞKİLATI MENSUPLARIMIZIN TAMAMINA SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM"

Adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile idari yargı hakim adaylarımızın kura töreni vesilesiyle sizlerle ve değerli ailelerimizle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizde ve yurt dışında görev yapan Adalet Teşkilatı mensuplarımızın tamamına sevgilerimi özellikle gönderiyorum.

Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Bugünkü kura merasiminde yeni görev yerleri belirlenecek 1075 hakim ve savcı adayımızı tebrik ediyor, her birine vazifelerinde başarılar diliyorum. Göreve yeni başlayacak 1075 hakim ve savcı adayımızla birlikte Adalet Teşkilatımızdaki hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın toplam mevcudu da 25 bin 695’e çıkmış oluyor. Böylece ülkemizin dört bir yanında adalet hizmetlerinin hızlı, etkin ve sürdürülebilir şekilde ifası yolunda güçlü bir adım daha atıyoruz.

"ADALET, ÖLÇÜ VE NİZAMA KAYITSIZ ŞARTSIZ RİAYET ETMEKTİR"

Adalet, haklıyla haksızı ayırmak, haklıya hakkını teslim etmek, ölçü ve nizama kayıtsız şartsız riayet etmektir. Bizim hem milli hem de manevi bünyemizde ölçü ve adalet tıpkı vücuttaki kanı deveran ettiren kalp gibi hayati rol üstlenir. İnanç ve kültür değerlerimizde dünyanın adalet ve ölçüyle kaim olduğunu bizlere telkin ediyor. 'Herhangi bir konuda hakemlik yaptığınız zaman adil olun' buyruğu esasen meselenin çerçevesini de net bir şekilde çiziyor.

"ADALETİ DEVLETİN TEMELİNE YERLEŞTİREN BİR GELENEĞİN BUGÜNKÜ TEMSİLCİSİYİZ"

Tarih ve kimliğimiz, her bir dalını aşkla, dirayetle, hamiyetle süslediğimiz adalet çınarının üç kıta, yedi iklime kök salmasıyla teşekkül etmiştir. Millet olarak yalnızca güçlü, muktedir ve müreffeh zamanlarımızda değil, en derin krizlerle, en çetin zorluklarla boğuştuğumuz günlerde bile adalet pusulasından şaşmamış bir müktesebatın sahipleriyiz.

Zihin haritamızda zulüm ile adaletin bir arada bulunduğu tek bir nokta dahi yoktur. 'Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur' diyen Yunus Emre'nin adalet nedir, ağaçlara su vermek; zulüm nedir, dikenleri sulamak diyen Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin mirasçılarıyız. Adaleti diğer her şeyden üstün gören, onu devletin temeline yerleştiren bir geleneğin bugünkü temsilcisiyiz.

"DEVLETİ GÜÇLÜ KILAN ÜÇ AYAKTAN BİRİ ADALETTİR"

Birileri bu ifadelerimizi hamaset olarak algılayabilir, birileri bunlara dudak bükerek, küçümseyerek bakabilir. Ama bu asırlar boyu süzülüp bizlere ulaşan muhteşem ve muazzam bir birikimden bahsettiğimiz gerçeği değiştirmez.

Elleriyle gözlerini kapatan sadece kendini karanlığa mahkum eder. Kutadgu Bilig'in müellifi Yusuf Has Hacip, bin yıl öteden yankılanan akıl ve hikmet dolu sesiyle bu hakikati dile getiren isimlerden yalnızca biridir. Ona göre devlet gümüş bir taht gibidir. Devleti güçlü kılan üç sabit ve müsatakil ayaktan biri ise adalettir.