Turgutreis'te yapılması planlanan Sahil Güvenlik Limanına karşı tepkiler sürüyor. Turgutreis Platformu öncülüğünde bir araya gelen vatandaşlar projenin taşınmasını istedi. 

Turgutreis Platformu Sözcüsü Nihat Koyuncu, Avukat Ziya Levent, Turgutreis Platformu Sorumlusu Volkan Doğer tarafından okunan basın açıklamasında, Muğla'nın Bodrum ilçesi Turgutreis Mahallesi Bahçelievler Mevkii’nde yapımına başlanan projenin yerinin yanlış olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Bu cennet bölgede bu tesisin yapılması kararını alanların şu anda üzerinde bulunduğumuz topraklara ayak dahi basmış olduklarını hiç sanmıyoruz. Burayı görseler zaten vicdanları bu akıl dışılığa izin vermezdi diye düşünüyoruz. İşin yüreğe dokunan duygusal tarafını bir tarafa bırakalım bilimsel ve realite ile örtüşen tarafına bakalım. Burası yoğunluklu bir yerleşim ve aynı zamanda turizm merkezidir. Yani askeri tesis için en olmaz yerdir. Bu alanın kıyısında halk plajı, iskeleler ve yanı başında marina, balıkçı barınağı mevcut. Özel ve günlük tur teknelerinin deniz üzerindeki trafik yoğunluğu özellikle yaz aylarında hepimizin malumudur. Bunların arasında Sahil Güvenlik tekneleri nasıl bir çalışma yapabilecektir? Ayrıca ulusal güvenlik gibi söylemlerle yanlış algı yaratılıyor. Sahil Güvenlik, İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir kolluk kuvvetidir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı değildir. Ayrıca buradaki nüfus yoğunluğu da ortadadır. Bu nüfusu seyreltme, azaltma olanağı da yoktur. Ayrıca tüm bunlar düşünülürken bölgenin alt yapı, üst yapı durumunun da dikkate alındığı konusunda ciddi endişelerimiz de yok değil. Yine uyarırız. Ayrıca burası Önemli Doğa Alanı (ÖDA) olarak işaretlidir. 

"En olmaz yer burası"
 

"Böylesi bir sahil güvenlik tesisi yapılması gerekiyorsa, mutlaka yapılmalıdır. Ama bunun en yapılmayacağı yer neresidir diye sorarsanız; buralılar olarak, 'burasıdır' deriz. Burası bölgede en yoğunluklu turistik alan olarak planlanmıştır. Tesisin güvenliği için de en olmaz yer yine burasıdır. Bu denizde yüzlerce metre yürüdüğünüzde dahi alanın önemli ölçüde sığlık olduğunu, su yüksekliğinin boyunuzu geçmediğini göreceksiniz. Diyelim ki; başımıza bir felaket geldi ve bu proje hayata geçti. Burada sahil güvenlik teknelerinin hareketi için ihtiyaç duyulan derinliği nasıl elde edeceksiniz? Bu sadece ülkemizin altına imza attığı uluslar arası sözleşmelere aykırı değildir. Bu buradaki hayatın gerçeklerine de aykırıdır. Denizin oksijen kaynağı Poseidon çayırları, caretta-carettaların yaşam alanları yok olacaktır.

"Yol yakınken geri dönünüz"

Bu kararı Ankara’dan kapılar kapılar ardında, buranın gerçeklerinden ve hayatından habersiz alan beyler, bayanlar… Dememiz o ki; denizin altında bir yaşayan organizma yani bir hayat vardır. Hayat sadece sizin garip istek ve taleplerinizden oluşmuyor. Her canlının nefes almaya ihtiyacı olduğu gibi Turgutreis halkı da nefes almak zorundadır. Bu kıyı bandı Turgutreis halkının nefes aldığı en önemli yaşama alanıdır. Halk buradan denize girer. O yüzden halk plajı olarak işaretlidir burası. Böylesi bir tesisin varlığı durumunda burada ne halk, ne de plaj kalacaktır. Unutmayınız. Burası Bodrum yarımadasının en uzun bisiklet ve yaya yoludur. Buradaki yaya yolu ile ilgili Bodrum Yerel Mahkemesi’nin aldığı ibretlik ve ders niteliği taşıyan hukuki kararı var. Bu karar bağlayıcıdır. Ama sanırız aceleniz olduğu için, vahşi faaliyetiniz ile bize ait yolu ne hale getirdiğiniz ortada. Yol yakınken bu yanlıştan geri dönün. Ama sizi öyle bırakmayız dönerken… Tahrip ettiğiniz bize ait tüm alanları eski haline getirip, öyle gidiniz. Birde hukuk önünde de bir görüşmemiz olacak sizinle. Bunu da baştan belirtelim ki; sonrasında demedi demeyiniz. Son olarak dememiz o ki; yol yakınken yaya yolumuzdan, halk plajımızdan, nefes aldığımız yaşam alanımızdan geri dönünüz.”

Kaynak: ANKA