Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Haziran'dan itibaren başlayan "Kontrollü Sosyal Hayat" döneminin ardından; Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Erzurum, Sivas ve Kayseri'de vaka sayılarının arttığını açıkladı.

Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından koronavirüs salgınının Türkiye'deki seyrine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Orta Anadolu'da vaka sayısının arttığını belirten Koca, "En fazla artış olan illerin başında Ankara bulunuyor. Hızlı müdahale ile sorunlar aşılırken, Diyarbakır'da yakın çalışmalarımız sürdürülmektedir. Mardin'de yüzde 61 aşağı çekmeyi başardık" dedi.

RİSKLİ ŞEHİRLERİ AÇIKLADI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs salgınında; Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Erzurum, Sivas ve Kayseri'nin yüksek riskli iller arasında yer aldığını ifade etti.

"SON GÜNLERDE EN FAZLA ARTIŞIN OLDUĞU İL ANKARA"

İstanbul, Ege ve Trakya'da ciddi bir artışın olmadığını belirten Koca, "Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da maalesef artış var. Son günlerde en fazla artışın olduğu yerlerin başında Ankara geliyor. Diyarbakır gibi bazı illerimizde yakın çalışmalarımız sürdürülmektedir. Hasta sayısını Gaziantep'te yüzde 52, Diyarbakır'da yüzde 49, Mardin'de yüzde 61 gibi aşağıya çekmeye başladık. Virüs gücünü kaybetmedi. Rakamlar bize ölüm ve ağır vaka sayısının arttığını söylüyor. Risk burada, mücadelemizin temel hedefi bunu önlemeye yönelik. Sorun küresel, mücadele ulusal demiştik" diye konuştu.

Bakan Koca sözlerine "Ayrıca bu dönemde toplam ağır hasta sayımız 1017. Bugün binin üzerine çıkmış olduk. Hastalarda zatürre oranımız ise her geçen gün uyguladığımız tedavilerle, erken başlandığında sonuç aldığımızı görüyoruz, yüzde 7.6'ya düşmüş oldu. 14 Mart - 1 Haziran arasında vefat eden hastalarımızın yaş ve cinsiyete göre dağılımını görüyoruz. Yaş arttıkça kadın ve erkeklerde vefat oranı dramatik şekilde artıyor.

Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

Uzun bir süredir koronavirüs aramızda. Öyle görünüyor ki bu konuya karşı zaman zaman duyarsız hale geliyoruz. Gelenek ve göreneklerimizin önemli parçalarından olan bayram ve düğünlerdeki hareketlilik ve dikkatsizliklerimiz bizi bu eşiğe getirdi. Halkımızın büyük çoğunluğu ilk günkü hassasiyetle tedbirler almaya devam ediyor. En azından maske, mesafe ve temizlik şartlarına riayet ediyor. Bir salgınla mücadelede toplumun her ferdi aynı duyarlılığı göstermesi gerekiyor.

Birinci dalganın ikinci pikini yaşıyoruz. Düğünler ve bayramlaşmalar dahil olmak üzere bu mücadeleye bir istisna getiremeyiz. Karşınıza müjdeli haberlerle çıkmayı çok arzu ederdim. Ne var ki hastalarımızın, yitirdiğimiz canların sayısı dünyada olduğu gibi ülkemizde de artıyor. Bundan böyle kontrollü sosyal hayatın başladığını, kısıtların esnediği dönem olduğunu söyledim.

Tatil yerlerinde, eğlence yerlerinde, çarşı pazarda, törenlerde tedbirlere ne kadar uyulduğunu hep birlikte içimiz acıyarak görüyoruz. Düğün, nişan, sünnet törenlerimiz, taziyelerimiz yeni taziyelere kaynaklık eden yerler halini alıyor. Virüs her geçen gün daha fazla insana bulaşıyor. Açıkladığımız yeni hasta sayımız düşmüyor. Ağır hastalık geçirenlerin, yoğun bakımdakilerin sayısı artıyor. Her gün bu sebeple vatandaşlarımız canlarından olmaya devam ediyor.

Ülke genelinde farklılıklar olsa da hastanelerimizin yükü artıyor. Bu yüke hayallerinizin ötesinde omuz verenler var. Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiği, evden çalışmanın özendirildiği bu dönemde gündüz, gece görevine devam eden, çocuğunu eşini kucaklayamayan hemşire, doktor ve her düzeyde sağlık personelimiz var.

Doktorundan hasta bakıcısına kadar her aşamada sabır ve fedekarlık isteyen bir mesleğin mensubu olduğunu bilmektedir. Ancak bu fedekarlığını sorumsuzca davranışlara feda etmek zorunda olmamalıdır. Sağlık çalışanlarımız bütün mesailerini bulaştırıcı hastalıklarla birlikte geçirmektedir. Şu ana kadar sağlık kuruluşlarımızda virüsün bulaşmasından kaçamayan 29 bin 865 çalışanımız oldu. Ne yazık ki 52 sağlık çalışanımızı yitirdiklerimiz arasında ebediyete yolcu ettik. Tümüne Allah'tan rahmet diliyorum.

Sağlık kuruluşlarımızda hala şiddete başvuranların olması, sağlık personelimizin menfur saldırılara muhatap olması içimizi acıtıyor, şevkimizi kırıyor. Vatandaşlarımızdan sorumluluk bekliyoruz. Sağlıkçılarımızın beklentisi alkıştan öte bir hassasiyettir. Bu hassasiyet tüm vatandaşlarımızın hastalık riskine karşı tetikte olması için gerekli, yaşlılarımızın, kronik hastalığı olanların olması için gerekli, pandemi nedeniyle işyeri tam çalışmayan kardeşimizin işine, aşına kavuşması, evlatlarımızın okullarına devam edebilmesi için gerekli.

İstanbul'da, Ege ve Trakya'da ciddi artış yok. Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da maalesef artış var. Son günlerde en fazla artışın olduğu yerlerin başında Ankara geliyor. Diyarbakır gibi bazı illerimizde yakın çalışmalarımız sürdürülmektedir. Hasta sayısını Gaziantep'te yüzde 52, Diyarbakır'da yüzde 49, Mardin'de yüzde 61 gibi aşağıya çekmeye başladık. Virüs gücünü kaybetmedi. Rakamlar bize ölüm ve ağır vaka sayısının arttığını söylüyor. Risk burada, mücadelemizin temel hedefi bunu önlemeye yönelik. Sorun küresel, mücadele ulusal demiştik.

Her ülke kendi mücadelesini kendi şartlarında veriyor. Bilim Kurulumuz bu dönemde karar süreçlerimizde rehberlik yaptı. Araştırma ve görüşlerinde bazen tavsiye, zaman zaman da uyarılarını yaptı. Aldığımız kararlarda, uyguladığımız tedbirlerde yol gösterici oldu. HES kodu uygulaması başarıyla devam ediyor. İzolasyon tedbirine uymayan 153 bin pozitif kişi tespit edilmiş oldu. Birçok sosyal mekana girişte de uygulanmak üzere yaygınlaştırılacaktır.

Filyasyon ekip çalışmamızı 10 bin 802'ye çıkardık. Her ilin kendi özelinde tedbirler almaya başladık. Sorunlu illerde filyasyon ekiplerin sayısını hızla arttırıyoruz. Konya'da 460, Şanlıurfa'da 300, Erzurum'da 207, İzmir'de 350, Kayseri'de 150 ekip sahada. Salgın bölgesel farklılıklara rağmen ülke genelinde kontrol altındadır. Önümüzde mevsimsel gribal enfeksiyonların artacağı dönem var. Bu duruma karşı yeni tedbirler alındı. Mücadelemizin boyutu değişecek. Yeni mücadele dönemine karşı hazırlanıyoruz.

Vatandaşlarımızın sadece tedbirlere uyumla değil kontrol ve denetimle de destek olmasını bekliyoruz. Pandemi hastanelerinde çalışanlar olmak üzere bütün sağlık çalışanlarımız, bilim insanlarımız salgınla mücadelenin tüm mensupları sizden iyi haberler bekliyor. Onlar için maske, mesafe ve tedbirlere uymanızdan daha güzel bir haber yoktur.

"SON 24 SAATTE 1596 YENİ VAKA"

Bugünkü tabloyu görmüş oluyoruz. Yeni vaka sayısı 1596, hayatını kaybeden kişilerin sayısı 45, toplam test sayısı 107 bin 927, iyileşen hasta sayısı 947.

Ayrıca bu dönemde toplam ağır hasta sayımız 1017. Bugün binin üzerine çıkmış olduk. Hastalarda zatürre oranımız ise her geçen gün uyguladığımız tedavilerle, erken başlandığında sonuç aldığımızı görüyoruz, yüzde 7.6'ya düşmüş oldu. 14 Mart - 1 Haziran arasında vefat eden hastalarımızın yaş ve cinsiyete göre dağılımını görüyoruz. Yaş arttıkça kadın ve erkeklerde vefat oranı dramatik şekilde artıyor.

Pandeminin başından bugüne kadar vefat eden vatandaşlarımızın yaş ve cinsiyetlerine göre dağılımını görüyoruz. Her iki cinsiyette 50 yaşından itibaren yaş arttıkça görülüyor. 1 Haziran - 1 Eylül arası tedbirlerimizin hafiflemeye başlamasıyla 65 yaş üstü vatandaşlarımızın vefat oranının yükseldiği görülüyor. 2019 ve 2020 yıllarının ilk 8 aylık ölüm istatistiklerinde özellikle 2020 için beklenen ölüm 303 bin 815'tir.

Kovid 19'dan gerçekleşen 6 bin 370 vefatı ekleyince bu yıl vefat sayımız 309 bin 602 oluyor, ilk 8 aya göre. 2019 yılı ilk 8 ayında enfeksiyondan vefat sayımız 8072. Kovid hastalarının enfeksiyon diye kaydedilmesinden ziyade belki tersini ifade etmek eskiden enfeksiyon olarak kaydedilen hastalarımızın Kovid olduğu da söylenebilir. Son 1 aydaki hastaların yaş ve cinsiyet dağılımını görüyoruz. Tedbirlere dikkat etmezsek her yaş grubundan hastalarımız var. Genç ve orta yaş vatandaşlarımızda yoğunluğun aşağı doğru arttığını çok net görmüş oluyoruz.

İyileşen vatandaşlarımızın yaş ve cinsiyet dağılımını görüyoruz. Genç ve orta yaş grubunda iyileşmelerinin yaşlılara göre daha yüksek olduğunu görüyoruz. Yaşlı nüfusumuzun hastalığa yakalanmakla birlikte pinomoniyi yaşadıklarını gösteriyor. İl bazında hastalarımızın, yoğun bakım ve entübe olan hastalarımızın yaş ortalamalarını görüyoruz. Hasta yaş ortalaması diğerlerinden yüksek olan illerimiz Gümüşhane, Uşak, Sinop, Aksaray hasta yaş ortalaması en yüksek olduğu iller. Yoğun bakımda ve entübe olan hastalarımızın en yoğun 65-75 bandında olduğu görülmektedir.

60 yaş ve üstü vatandaşlarımızın entübe olma oranının dramatik şekilde net görülüyor. Herkesten özellikle rica ediyorum, yaşlılarımızı özellikle daha özenle koruyalım. Yaşlılarımızın hasta olmamalarını sağlamak, koruyup, kollamak hepimizin görevi olmalı.

Özellikle toplum bilimleri kurulumuzun geçen ay itibariyle kritik bir önerisi olmuştu. Bu konu tartışılmıştı. Salgının başında hızlı ve anlık bilgilendirmenin önemini hepimiz biliyoruz. Salgının yönetimi açısından günlük olarak paylaştığımız tablo konunun önemi ve etkisini içerik açısından sınırladığını görüyoruz. Web sayfamız daha fazla bilgiyle güncellendi. Bundan sonra günlük veri paylaşımı o kanalla yapılmış olacak.

SORULAR VE YANITLAR

Geçen yıla göre bu yıl daha fazla grip aşısının, zatürre aşısının tüketileceğini biliyoruz. Kimlere aşı yapılması gerektiğine dair algoritma geliştirildi. Bu yıl geçen yıla göre 4 kat olsun çabası içindeyiz. Kimlere yapılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu tarafından çalışma yapılıyor. Zorunlu olan kişiler önerdiğimiz algoritma olacak. Bu anlamda sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum.

Şu an Türkiye'de vaka sayısının en fazla olduğu il Ankara. İstanbul'u iki kat oranında geçmiş durumda. Dolayısıyla bu anlamdaki tedbirleri Ankara'da daha yoğunlaştıran yaklaşım ve çaba içindeyiz. Bu anlamda birtakım tedbirler alınmaya başlandı. Özellikle mesai kavramı, bununla ilgili gerektiğinde kuruma gelmeden, dönüşümlü olarak, belli bir yaş üzerinde, 60 yaz üzeri kişilerin kuruma gelmelerini önlemek gibi Ankara özelinde daha yoğun şekilde gündeme alındı. Şu an sokağa çıkma ve benzeri durum gündemimizde yok. Önemli olan tedbirlere uyum noktasında herkesin gayret ve çaba içerisinde olmasını sağlamak.

Bilim Kurulumuz bu dönemde bir tavsiye kurulu. Bugüne kadar Bilim Kurulumuzun almış olduğu tavsiyeleri uygulama noktasında gayret içinde olduk. Bilim Kurulunun karar verici olmadığı bu anlamda söylenmiş bir cümle. Salgının kontrolden çıktığını asla söyleyemeyiz. Ama tedbirlere uyum noktasında hassasiyet göstermezsek sonucu farklı olabilir. Bazı illerimizde bu durumun daha belirgin olduğunu görüyoruz. Bu Ankara için özellikle söyleyenebilecek durum. Kayseri, Konya gibi illerimizde artış olduğunu, Konya'nın biraz daha stabil hale geldiğini söyleyebiliriz. Ankara'da bunun daha belirgin olduğunu görüyoruz. Kontrol dışına çıktığını asla söyleyemeyiz. Arkadaşlarımız yoğun bir gayretle çaba sarfediyorlar. Erken dönemde vakanın tespiti, filyasyon çalışmasının sahada yoğun yapılması. İlaç uygulamasını erken dönemde başlamak gibi bir yaklaşım da başka ülkelerde görmüyoruz. Ciddi sonuçlar aldığımızı, her gün sonuçları alma noktasında tabloda gösterdiğimiz zatürre oranı var. Zatüre oranının giderek aşağı doğru düştüğünü görüyoruz. Bu da erken dönemde ilaç uygulamasıyla oluyor.