Bodrum’un Akyarlar Mahallesi’ndeki 59’lular Sitesi’nde yaşayan evli ve 3 çocuk babası, Denizli Barosu’nun geçmiş dönem başkanlarından Av. Mehmet Erdal Çam (73), 21 Eylül 2023 günü Turgutreis’te müvekkili Galip Özmen’in (63) silahlı saldırısı sonucu eski İcra Müdürü Özcan Çavdar (57) ile birlikte yaşamını yitirmişti. Olayın ardından karakola teslim olan katil zanlısı Galip Özmen gözaltına alınmıştı. Özmen’i aracıyla karakola bıraktıktan sonra Denizli’ye giden Osman K. (28) da Denizli’de gözaltına alınmıştı. 2 zanlı 22 Eylül günü çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, Osman K. bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Olayla ilgili Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, katil zanlısı Galip Özmen 2018 yılında işletmek için apart kiraladı. Bir süre sonra apartın mülk sahibi ile Özmen arasında kira artışı nedeniyle anlaşmazlık çıktı. Mal sahibi anlaşmazlığı yargıya taşıdı. Galip Özmen, arkadaşı olan emekli İcra Müdürü Özcan Çavdar aracılığıyla dosyayı Av. Mehmet Erdal Çam’a verdi. Dava süreci sonunda mülk sahibi davayı kazanınca Galip Özmen oteli tahliye etmek zorunda kaldı. İddianameye göre Galip Özmen, davanın kaybedilmesinden sonra dolandırıldığını iddia ederek Çavdar ve Çam’dan zararını karşılamalarını istedi. İkiliden para alamayan Özmen, cinayet planı yapıp bunu daha önceden tanıdığı Osman K. ile paylaştı. Osman K.’nın aracı ile Bodrum’a gelen Özmen, Özcan Çavdar ve Av. Erdal Çam ile Akyarlar 59’lular Sitesi’nde buluştu. Ardından Çam ve Özmen, Özcan Çavdar’ın kullandığı araca binip Turgutreis’e doğru hareket etti. Aracın arka koltuğunda oturan Galip Özmen, ikiliye “Siz benden para aldınız, beni dolandırdınız. Beni bitirirsiniz, ben de sizi bitireceğim” deyip çantasından çıkardığı tabancayla ikilinin başlarına ateş etti. Galip Özmen, saldırının ardından kendilerini arkadan takip eden Osman K.’nın aracına binip Turgutreis Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek teslim oldu.
2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Hazırlanan iddianamede savcılık, tutuklu sanık Özmen için 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, tutuksuz yargılanan Osman K. için de 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep etti. Davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan, Muğla Barosu Başkanı Av. Levent Akgün, İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, Denizli Barosu Başkanı Adnan Demirdöğer, Aydın Barosu Başkan Yardımcısı Av. Utku Devrim ile Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Av. Onursal Özbek de katıldı.
Sanık Galip Özmen’in hazır bulunduğu duruşmada kimlik tespiti yapıldı. Tutuksuz sanık Osman K.’nın duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılması üzerine müşteki avukatları itirazda bulunarak, sanığın mahkemeye bizzat gelmesini istedi. Avukatların itirazını kabul eden mahkeme heyeti, Galip Özmen’in tutukluluğunun devamına, Osman K.’nın da tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek, davayı 27 Eylül tarihine erteledi.
“ONLAR DA YARGILAMADA BİR AVUKATTAN YARDIM İSTEYECEKLER”
Muğla Barosu Başkanı Av. Levent Akgün, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, “Değerli avukatımız Mehmet Erdal Çam, sadece avukatlık görevini yerine getirdiği için, sadece avukat olduğu için müvekkil tarafından katledilmiştir. Bu olay ilk değildir ve maalesef ki son da olmamıştır. Avukatlar müvekkilleri veya karşı taraf tarafından sürekli şiddete uğramakta, hakaret ve tehditlere maruz kalmakta ve maalesef de öldürülmektedir. Bizler, Muğla Barosu olarak bu sürecin yakın takipçisi olduk. Şiddetin her türlüsüne karşı olan Muğla Barosu olarak da bugün Bodrum Adliyesi’nde değerli avukatımız Mehmet Erdal Çam ve emekli icra müdürümüz Özcan Çavdar’ın katillerinin yargılanmasını takip etmek üzere burada bulunduk. Onlar da yargılamada bir avukattan yardım isteyecekler ve avukatın yardımıyla savunmalarını tamamlayacaklar” dedi.
Akgün, katil zanlısına yardım ve yataklık etme suçundan yargılanan Osman K.’nın tahliyesinin doğru olmadığını düşündüğünü söyledi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise, “Avukata dönük şiddet vakalarındaki son yıllardaki anormal artışı her fırsatta dile getiriyoruz. Son olarak Ankara’da yaptığımız büyük savunma mitinginde bu soruna dikkat çekmeye gayret ettik. Avukatı toplumun gözü önünde itibarsızlaştıran söylemlerden vazgeçilmesi gerektiğini, avukatı müvekkiliyle özdeşleştirilen anlayışın kırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini, avukata dönük şiddet noktasında her türlü önlemin alınması için bakanlığa verdiğimiz teklif ve taleplerin bir an önce yasal düzlemde hayata geçirilmesi için bir uğraş içerisindeyiz. Duruşmasına geldiğimiz bu dosya ise yine avukata dönük şiddet vakalarının en ağır sonuçlarından birisi. Tamamen bir avukatın baro başkanlığı sıfatını bir kenara bırakıyorum, yaptığı iş nedeniyle vatandaş tarafından, kendi müvekkili tarafından katledilmesi, yine icra müdürünün keza. Avukatlık kanunu hem barolarımız hem de Türkiye Barolar Birliğine aynı zamanda mesleğe ve meslektaşlara dönük haksız fillerden dolayı yapılan eylemlere karşı mücadele etme görevini yüklüyor. Biz bu görevi yerine getirmek adına buradayız. Her iki sanığın iştirak halinde bu eylemi gerçekleştirdiği inancındayız. Buna ilişkin meslektaşlarımız teknik anlamda hazırlıklarını yaptı. Beklentimiz adalet, her dosyada olduğu gibi maddi gerçeğin hiçbir soru işareti kalmaksızın ortaya çıkması, bu suçu işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılması olacaktır” diye konuştu.