Kalp kapağı yetmezliği olan anne oğlu Köksal'a hamile kaldığında doktorlar "hamileliği sonlandırmamız lazım" demişlerdi. Anne Neriman Köksal, "Rüyamda gördüm, bu çocuk doğacak, ileride büyük bir doktor olacak, o beni iyileştirir" demiş ve  hayatını riske atarak oğlunu dünyaya getirmişti. 1968'de dünyaya gelen o çocuk büyüdü, gerçekten de tıp fakültesinden mezun oldu.. O henüz öğrenciyken anne Neriman Köksal kalp ameliyatı olmak zorunda kalmıştı. Neriman Köksal'a, yapay kalp kapağı takıldı ancak  enfeksiyon kapması sonucu ameliyat sonrası henüz 58 yaşındayken hayatını kaybetti. Prof. Dr. Cengiz Köksal, annesinin hayatını kurtaramadı ama   'yapay kapağa gerek kalmadan' hastanın kendi dokusu ile 'triküspit kapağı tamir etme yöntemi' ile dünya tıp literatürüne girdi. Mesleki hayatını kalp kapak tedavisine adamış doktor  Prof. Dr. Köksal, çocuklukta geçirilen bademcik enfeksiyonu nedeniyle hiç belirti vermeden ilerleyen ve hamilelik sırasında ortaya çıkan, annesini de ondan alan mitral kapak yetmezliğine karşı anne adaylarına da çok önemli uyarılarda bulundu.

Hamilelikte görülebilecek, anne ve çocuğun sağlığını tehdit eden en sinsi, en tehlikeli hastalıklardan birisinin mitral kapak darlığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köksal, "Gizli olan, sağlıklıyken sizde şikayet yapmayan kapak problemleri, özellikle mitral darlığı; hamilelikte anne ve çocuğun kabusu olabilir. Çünkü hamilelikte vücutta dolaşan kan hacmi, kalbin üzerine binen yük ve kalbin hızı yüzde 50 artıyor. İleri darlık başlıyor kapakta. Bu da annenin sağlığını tehdit ediyor, çocuğun düşük doğum ağırlığı ile ya da erken doğmasına neden oluyor. Biz yılda 7-8 tane bu şekilde daha önce hiç farkında olmayan ama aslında mitral kapak darlığı yaşayan, hamileliğinin 7-8'inci ayında maalesef annenin sağlığı için hamileliği erken sonlandırmak zorunda kaldığımız hastalara rastlıyoruz. Bu hastalar o kadar kalp yetmezliğiyle geliyor ki, çocuğu mecburen erkenden alıyoruz. Belli bir ayda ise bebek yaşayabiliyor. Anneyi de kalp ameliyatına alıyoruz" dedi. 

VE

LİTERATÜRE GİREN YÖNTEMİ BULDU

Bu acı tecrübenin onu hep bir çare bulmaya zorladığını belirten Prof. Dr. Köksal, "Acaba mitral kapak problemi olan hastaların kalp kapağını değiştirmek yerine tamir etsek, enfeksiyondan daha iyi koruyabilir miyiz? İnsanın başına gelince gerçekten iz bırakıyor ve bunu çözmeye yöneliyorsunuz. Romatizmal kapak hastalarında kapağı değiştirmeden kalıcı bir tamir nasıl yapabiliriz, bunun çabasıyla kendi tekniğimizi geliştirdik. Türkiye'de herhalde 2-3 cerrahın kapak tamiri ile ilgili kendi adıyla tanımlanmış tekniği vardır. Biz de kapak tamirinde özellikle ateşli romatizmaya bağlı kalp kapağı problemi yaşayan hastalar için literatüre bir tamir yöntemi kazandırdık. Ne mutluyuz ki yurt dışında da kullanıldığını görüyoruz. Belki ben vefa borcumu böyle ödeyebilirdim" şeklinde ifadelerde bulundu.

Kaynak: iha